_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Türkiye'yi nin siyasî potrasini çizmiş Platon yıllar önce.
En akıllı insanları devletler o kadar kötü kullanıyorlar ki, böyle bir insanın ne hale düştüğünü anlatabilmem için ressamla­ rın, cinsleri birbirine karıştırıp, yarı geyik, yarı teke bir­ takım acayip varlıklar çizmesi gibi, benim de kırk dere­den su getirmem gerekiyor. Bir filoda, ya da bir gemide şöyle bir şey düşün: Bütün gemicilerden daha
Reklam
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Hem güç bir duruma sok, hem de böyle alay et benimle! Ama gene de dinle benzetmemi; kendinde görürsün benzetmede ne zorluk çektiğimi: en akıllı insanları devletler o kadar kötü kullanıyorlar ki, böyle bir insanın ne hale düştüğünü anlatabilmem için ressamların cinsleri birbirine karıştırıp yarı geyik yarı teke bir takım acayip varlıklar çizmesi
Sayfa 199Kitabı okudu
Esirge beni bir büyük yengi için.!
Ey istemim benim, sen her zorluğun mucizesi, zorunluğum benim.! Koru beni bütün küçük yengilerden.! Sen yazısı ruhumun, yazgı dediğim.! Sen içimdeki.! Üstümdeki.! Koru ve esirge beni bir büyük yazgı için.! Ve son büyüklüğümüzü, istemim, esirge en sonuncun için -ki amansız olasın yengin içinde. Ah, kimler yenilmedi ki kendi yengilerine.! Ah, kimlerin gözü kararmadı ki o esrik alacakaranlıkta.! Ah, kimlerin ayağı kaymadı ki ve unutmadı ki yengisinde -ayakta durmayı.! - ki ben bir kez dolu ve olgun olayım büyük öğlede: dolu ve olgun, tıpkı eriyik maden gibi, şimşek yüklü bulut gibi, şişmiş meme gibi: - - dolu ve olgun kendimle ve en gizli istemim için, okunu özleyen bir yay, yıldızını özleyen bir ok: - bir yıldız, dolu ve olgun öğlesinde, eriyik, delik deşik kutsanmış yokedici güneş oklarıyla: - kendisi bir güneş ve amansız bir güneş sistemi, yengisinde yok etmeye hazır.! - Ey istem.! her zorluğun dönüm noktası, sen benim zorunluğum.! Esirge beni bir büyük yengi için.!
Sayfa 129Kitabı okudu
Yunan işbirlikçilerin akıbeti
Birinci grup muhtarı itekleyerek köy meydanına getirdi. Korkudan gözleri büyümüş, rengi kireç beyazı olmuştu. Başı açık, ayakları çıplaktı. Köylüler meydanın çevresini doldurdular. Muhtarın böyle cascavlak yakalanmış olmasına çoğunun çok sevindiği belli oluyordu. Akıncı kolunun komutanı Teğmen Abdullah, "-Bu deyyusun ne mal olduğunu
Sayfa 340Kitabı okudu
Reklam
ORDİNARYÜS’ÜN FAHİŞ YANLIŞLARI Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul Türkçesi konuşarak herkesle anlaşmanın kabil
Ordinaryüsün Fahiş Yanlışları Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul Türkçesi konuşarak herkesle anlaşmanın kabil
SOKAKTA BİR DELİ! Pencerenin önünden seslendim: —Holmes!... O sabah sokağı seyrederek vakit geçiriyordum. Cevap alamayınca yine seslendim: —Holmes!. —Ne var? —Sokakta deli var. —Tımarhaneye mi götürüyorlar? —Hayır, başıboş dolaşıyor...yürekler acısı bir manzara... adamcağızı ne diye sokağa bırakmışlar? Günah… Dostum gerindi, tembel
Ey istemim benim, sen her zorluğun mucizesi, zorunluluğum benim! Koru beni bütün küçük yengilerden! Sen yazısı ruhumun, yazgı dediğim! Sen içimdeki! Üstümdeki! Koru ve esirge beni bir büyük yazgı için! Ve son büyüklüğümüzü, istemim, esirge en sonuncun için - ki amansız olasın yengin içinde. Ah, kimler yenilmedi ki kendi yengilerine!. Ah, kimlerin gözü kararmadı ki o esrik alacakaranlıkta! Ah, kimlerin ayağı kaymadı ki ve unutmadı ki yengisinde-ayakta durmayı! - - ki ben bir kez dolu ve olgun olayım büyük öğlede: dolu ve olgun, tıpkı eriyik maden gibi, şimşek yüklü bulut gibi, şişmiş meme gibi: - -dolu ve olgun kendimle ve en gizli istemim için, okunu özleyen bir yay, yıldızını özleyen bir ok: - bir yıldız, dolu ve olgun öğlesinde, eriyik, delik deşik kutsanmış yokedici güneş oklarıyla: - kendisi bir güneş ve amansız bir güneş sistemi, yengisinde yok etmeye hazır! - Ey istem, her zorluğun dönüm noktası, sen benim zorunluğum! Esirge beni bir büyük yengi için!
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Kendini felsefeye verenler, onu gençliklerinde bir eğitim olarak gördükten sonra bırakmayıp da fazla üstünde duranlar, kaçık diyemesek bile, bir tuhaf adam oluyorlar. En aklı başında olanları bile senin bu kadar övdüğün felsefe yüzünden devlete hizmet edemeyecek hale geliyorlar. … En aklı başında insanları devletler o kadar kötü kullanıyorlar
Sayfa 198 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
ONLAR BİR SÜRÜ SAĞIR, DİLSİZ ve KÖRDÜRLER... Asrımızın faciası, hiç şüphesiz birtakım insanlara ifratla bağlanmak, onlara tapmak, onları ilâhlaştırmaktan ileri geliyor. Yirminci asır diktatörlerinin peşinde koşan, onlara kayıtsız şartsız inanan insan sürüleri bugünün felâketini hazırladılar. Diktatör ve onların etrafında toplanan dalkavuklar
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.