308 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Tertuliano Máximo Afonso boşanmış, okuldan eve , evden okula gidip gelen bir tarih öğretmenidir. Bir gün matematik öğretmeninin önerdiği bir filmi videoda izlemek üzere kiralar. Aynı gece evdeki gürültülere uyanınca filmin videoda kendi kendine oynadığını görür. Filmdeki figüranlardan biri kendisinin beş yıl önceki haline tıpatıp, ikiz gibi benzemektedir. Tertuliano bu adamı bulmaya çalışır, saplantıya dönüşen arayışının tedirgin edici, hatta dehşet verici sonuçlara ulaşacağını anladığında ve adamın kim olduğunu öğrendiğinde garip bir hikâye gibi başlayan olay, kimlik ve benlik üzerine karmaşık bir hale döner. Okurken ilk başlarda zorlandım fakat gittikçe konu dikkatimi çekti daha akıcı ilerledim.
Kopyalanmış Adam
Kopyalanmış AdamJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20142,856 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Şimdi size bir baba kız hikayesi anlatacağım. Ama bu sıradan bir baba kız hikayesi değil.Çünkü ne babamız Yaman sıradan bir adam ne de kızımız Lena. Önce biraz Yaman‘ı tanıyalım mı? Yaman yakışıklı, istediği gibi yaşayabilecek maddi imkanlara sahip, kusursuz bir sükunetle ve sakince hayatın ona sunduklarını kabul etmiş, nazik, kibar, çekici,
Lena
LenaNuri Bülent Aytemiz · Luna Yayınları · 202310 okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
Cin Peri Hep İçimizde Mi
Açıkçası uzun süredir Türk bir yazar okumuyordum. Uzun süre sonra kendi içime, kendi toplumumuza geri dönmek, hep içimde kalan unuttuğum küflenmiş bir şeyleri yeniden gün yüzüne çıkartmak, solmak üzere olan bir çiçeği yeniden sulamak gibiydi. Beni hem korkuttu, hem de derinden sarstı. Ve toplumun cinli, perili, hocalı gerçeklerini bir kere daha hatırlattı. Yanlı bir bakış açısı olduğunu düşünsem de (bazı dini görüşlere karşı gibi), üslubu ve anlatılanları çok beğendim. Kimlik çatışmaları, gerçeklerin reddedilmesi gibi bir çok psikolojik soruna da hikayesel bir dille değinilmiş. Başarılı buldum ve bir solukta da bitirdim zaten.
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Can Yayınları · 20226,6bin okunma
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Oysa benim sana, düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.. O yüzden sana, şimdi elinde tuttuğun kitabı verdim.. "Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O’nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu bulabilmiş değilim. Kendi payıma ben dünyayı rüyalarımda keşfetmeye çalıştım. Bu yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmanı istemiyorum, sana izin veriyorum, git."
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
Tarihi ve edebi unsurları birleştiren zengin bir kurguya sahiptir. Roman, geçmiş ve günümüz arasında paralel olarak ilerleyen iki zaman dilimini ustaca bağlayarak okuyuculara hem tarihsel bir perspektif sunar hem de modern insanın kimlik ve geçmişle ilişkisini sorgular. Roman, İstanbul’un tarihi, sanat ve kültürel mirasına vurgu yaparken, insanın unutkanlık ve kimlik arayışı gibi evrensel temaları da ele alır. İhsan Oktay Anar’ın özgün üslubu ve zengin hayal gücüne hayran olmamak imkansız.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048bin okunma
189 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Murathan Mungan'ın usta kaleminden çıkan "Erkeklerin Hikayeleri", farklı erkek karakterlerin iç dünyalarına derin bir bakış sunan on altı öyküden oluşuyor. Her öyküde, toplum tarafından dayatılan kalıplara sığdırılmaya çalışan erkeklerin duygularını, zaaflarını, arayışlarını ve yalnızlıklarını keşfediyoruz. Kitapta yer alan kahramanlar, sıradan hayatlar yaşayan sıradan insanlar gibi görünseler de, her birinin kendine özgü hikayeleri ve mücadeleleri var. Kimisi sevginin arayışında, kimisi kimlik arayışında, kimisi ise geçmişin gölgesiyle boğuşuyor. Çok çeşitli öykülerinden oluşan bu seçkide karakterler tasvir edilirken klişelere yer vermeden, karmaşık duyguları ve çelişkileri ustalıkla işliyor. "Erkeklerin Hikayeleri", sadece erkekler için değil, kadınlar için de oldukça ilgi çekici bir kitap. Bu öyküler sayesinde, erkeklerin nasıl düşündüğünü, nasıl hissettiğini ve nelerle mücadele ettiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Ayrıca, toplumsal cinsiyet rolleri ve erkeklik algısı üzerine de düşünmemizi sağlıyor. Eğer insan psikolojisine ve farklı bakış açılarına ilgi duyuyorsanız, "Erkeklerin Hikayeleri"ni kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Erkeklerin Hikayeleri
Erkeklerin HikayeleriKolektif · Metis Yayınları · 2016345 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
Bir sabah uyanıp da her iki gününüzden birinin kaybolduğunu fark etseniz ne yapardınız? Yirmili yaşlardaki Lubin Marechal'in başına tam da bu geliyor. Her sabah, bir önceki günün, en ufak bir şey hatırlamaksızın uçup gitmiş olduğunu görüyor. Çok geçmeden, kaybolan o günlerde bedenine başka bir kişiliğin egemen olduğunu öğreniyor. Artık bedenini bambaşka bir yaşamı olan bir başkasıyla paylaşmak zorundadır. Bu birlikte var olma halini düzenlemek için "öteki" ile iletişime geçer. Ancak kaybolan günler çoğalırken Lubin'i zorlu bir mücadele beklemektedir. Kaybolan o günler, sürükleyici bir fantastik macera olmanın ötesinde; kimlik, insanın ikiliği ve bedenle ruh arasındaki ilişki üzerine düşündürücü bir hikaye
Kaybolan O Günler
Kaybolan O GünlerTimothe Le Boucher · Baobab Yayınları · 2019457 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
Yabancılaşma ve Kimlik Arayışı
Albert Camus'nün 1942 yılında yayımlanan "Yabancı" romanı, varoluşçu felsefenin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Roman, Cezayir'de yaşayan Meursault adında sıradan bir adamın annesinin ölümüyle başlayan ve cinayet işlemesiyle son bulan hikayesini anlatır. Meursault, duygusuz ve ilgisiz biri olarak tasvir
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019110,9bin okunma
83 syf.
9/10 puan verdi
Beyaz Taşların Karanlık Gölgesinde Bir Ruhun Çöküşü
Stefan Zweig'ın son eseri olan Satranç, kısa hacmiyle ezici bir etkiye sahip, insan ruhunun derinliklerine inen ve okuru sürükleyici bir yolculuğa çıkaran bir başyapıttır. Hikaye, New York'tan Buenos Aires'e giden bir transatlantik gemi yolcusu olan ve geçmişte dünyaca ünlü bir satranç şampiyonu olan Joseph S. Joseph'in etrafında dönmektedir. S. Joseph, Nazi rejiminden kaçarak Avrupa'yı terk etmiş ve hafızasını kaybetmiş bir adamdır. Gemide tanıştığı bir grup satranç meraklısı ile oynadığı bir maç, zihninin derinliklerinde gömülü olan anıları ve travmaları tetikler. Bu maç, sadece bir oyun olmaktan öte, hayatta kalma mücadelesini ve insanlığın karanlık yüzünü simgeler hale gelir. Zweig, S. Joseph'in çökmekte olan zihnini ve travmalarla boğuşmasını ustalıkla tasvir eder. Satranç tahtası, S. Joseph'in geçmişiyle yüzleşmek zorunda kaldığı bir savaş alanına dönüşür. Her hamle, onu geçmişe adım adım yaklaştırır ve unutmaya çalıştığı dehşetlerle yüzleşmesine neden olur. Roman, sadece satranç oyunu üzerine bir hikaye olmanın ötesinde, totaliter rejimlerin yıkıcı etkisi, hafıza kaybı ve kimlik arayışı gibi evrensel temalara da değiniyor. Zweig, S. Joseph'in trajedisini kullanarak, insan ruhunun kırılganlığını ve faşizmin insan onuruna verdiği zararı gözler önüne seriyor. Satranç, sürükleyici kurgusu, etkileyici karakterleri ve derin felsefi sorgulamalarıyla okuru derinden etkileyen bir eser. Zweig'ın zarif ve şiirsel dil kullanımı, hikayenin trajik atmosferini daha da vurguluyor. Bu kısa roman, okuru uzun süre düşündürecek ve insan olmanın anlamı üzerine derin sorgulamalara itecek güce sahip.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020235,9bin okunma
·
Puan vermedi
Uzat Saçlarını Frigya | Cemal Süreya Kitap Açıklaması Usta şairlerimizden Cemal Süreya, şiire görkemli bağlanışının yanı sıra, edebiyat ve sanatın tümüne ilgi duyan, araştıran, düşünen, ve yazan bir kültür adamıydı da. Ne evrensel kültürü ne de yerel kaynaklarımızı yadsır. Bu konudaki tutumu, daha ziyade yereldir. Cemal Süreya gerçek sanat yapıtı karşısında büyülenir. Kötü yapıta karşı tutumu ise ilginçtir: Onu görmezlikten gelmez. Saygılıdır. Ama uzlaşmaz da. Gerçek ve aklın ışığında onu inceler, eleştirir. Pürüzleri, aksayan yönleri, lekeleri hoşgörüyle, sevgiyle ortaya koyar. Bu çabanın meyvesi özgün bir kültürel kimlik, Cemal Süreya olmaktır. “Uzat Saçlarını Frigya”, Cemal Süreya'nın, 70'li yıllarda günlük bir gazetede yayımladığı kültür-sanat yazılarından oluşuyor.
Uzat Saçlarını Frigya
Uzat Saçlarını FrigyaCemal Süreya · Yön Yayınları · 199250 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Herkese selam. Bugün Gabriel Garcia Marquez kaleminden çıkmış belgesel niteliğinde bir kitap olan Şili'de Gizlice: Miguel Littin 'in Serüvenini inceleyeceğim. İncelemeye geçmeden önce sinemaya benim gibi merakı olan ve önem veren okuyucuların bu kitabı zevkle okuyacağını düşünüyorum. Belgesel tarzında olması Marquez'in diğer
Şili'de Gizlice
Şili'de GizliceGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2020893 okunma
Reklam
171 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anthony Burgess - Otomatik Portakal
Alex ismindeki bir çocuğun liderliğini üstlendiği çete, sokakta gördükleri insanlara, kimi denk getirirlerse, vicdana ve ahlaka sığmayacak şekilde acımasızca işkenceler edip bir şekilde olaylardan sıyrılırlar. Çete içindeki otorite ve güç kavgasının sonucu Alex ıslahevine girer. Burada onu tabiri caizse bir denek olarak kullanırlar ve çeşit çeşit işkencelerde bulunurlar. Alex, ıslahevinden çıktıktan sonra istese de kimseye kötülük yapamaz hale gelmiştir. Büründüğü yeni kimlik onu bambaşka bir insan yapar ve kitabın sonunda Alex'in iyi bir insana dönüşü gözler önüne serilir. Kitabı ıslahevinden önce ve sonra diye iki parçaya ayırmak mümkün aslında. Islahevinden önceki dönemde Alex ve çetesinin insanlara ettikleri eziyeti okurken çok zorlandım. Islahevi sürecinde başına gelenlere genel olarak üzülemedim. Çete günlerini Freud'un id kavramı ile, ıslahevi günlerini de psikolojideki Pavlov'un köpeği deneyiyle sık sık ilişkilendirdim. Yazarın doluluğu ve yaptırdığı göndermeler usta işi seviyesinde. Okumak isteyenlere ilk bölüme dayanabilirlerse tavsiye ederim.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,2bin okunma
%9 (66/680)
·
Puan vermedi
Huzursuzluğun huzuru
Bu bir kitap incelemesi olmayacak! Her gün azar azar okunduktan sonra buraya gelip Pessoa
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
ile edilen sohbetlerin yansımaları olacak. Kitap hakkında çok güzel şeyler yazılmış, hepsini teker teker okuyup ve kitap analizi için ya bir şeyler ilave etmeliyim dedim ya da zaten güzel kitapların betimlemelere, övgülere ihtiyacı yoktur deyip
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,4bin okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
Oğuz Atay, toplum gerçekliğini insan gerçekliğinden yola çıkarak gerçekliğe ışık tutmaya çalıştığı, dil ve üslubu ile kitaba ivme kazandırdığı, her cümlesiyle farklı imgeye dönüştüğü, tutunamayanların dünyasına yeni bir soluk taşıdığı bir kitap. İnsanlar kendi içinde birçok kimlik taşır ve her bir kimlik insana ait bir maskeye dönüşür. Zamanla insan bu maskenin birinin arkasına sığınır ve bununla yaşayacağını düşünürken diğer maskelerin yorgunluğu altında ezilir. İnsan kendini bulmaya çalıştıkta, bulunduğu yerlerde bir yere sığmaya çalıştıkta bu benlikliklerin arasında ezilir ve ezer. Düşünen insan oynayan insan modunda seyreder ve oynadıkça kendini bulmaya çalıştıkta içinde kaybettikleriyle bir mezarlık yaratır içinde. Kaybettikçe kendini bulmaya çalışan yaşam, yaşam olmaktan çıkar ve uçsuz bir oyun alanına döner. Ve bu oyunlar insanın yaşamından, taşıdığı kimliklerin ağırlığından ezilir ve tek kimlik altında son bulana kadar devam eder. Oğuz Atay, ikinci romanı da sanki tutunamayanlarin devamiymışcasına o ağırlığı o ruhu devam ettirmiş kitabında, sanki Hikmet aslında Selimmiş hissiyatı yaratıyor. Muhakkak okunmalı ve bu hissiyat yaşanmalı.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,8bin okunma
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,4bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
“Annem ben doğduğum an öldü, bu yüzden hayatım boyunca sonsuzlukla aramda tek şey olmadı; sırtımda daima kasvetli, siyah bir rüzgâr esti.” Bu cümlelerle başlıyor Annemin Otobiyografisi, daha ilk satırlarda sarsılıyorsunuz ben ne okuyacağım kalanında acaba diyerek. Sonrasında ise ilk cümlede dediği gibi hikaye boyunca hiç durmayan kasvetli rüzgar atmosferinde eşlik ediyoruz ana karakterin yaşantısına. Yalın ama oldukça sarsıcı, hızlı okunabilen ama duygusu üstünüze bir süre sinen, cesur bir anlatı. İlk nefesinde annesini kaybeden ana karakterin çocukluktan genç kızlığa ve kadınlığa kadar 70 yıllık yaşamının tüm evrelerini okuyoruz. Yaşamının tüm zorluklarına, sevgisizliğe, bitmek tükenmek bilmeyen yalnızlığına rağmen kendini yeniden doğuran ve hep kendini seçmeyi başaran bir karakteri anlatıyor yazar. Bunu en sevdiğim tarzda, olduğu gibi, büyük büyük cümleler etmeden ama yoğun hisler uyandırarak yapıyor. Bireysel bir hikaye gibi görünse de mülksüzlük, öteki olmak, sömürgecilik, kimlik arayışı gibi konular çerçevesinde ele aldığı için hikayeyi, toplumsal gerçekliği de sunuyor okura. Yazarın dilimize çevrilen ilk kitabı Annemin Otobiyografisi. Jaguar Kitap tarafından Annie John ve Lucy romanları da yakın zamanda yayımlanacakmış. Merakla diğer kitaplarını da bekliyorum. @jaguarkitap bu kadar çarpıcı kitapları bulmak da oldukça usta
Annemin Otobiyografisi
Annemin OtobiyografisiJamaica Kincaid · Jaguar Kitap · 2023108 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.