Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
az evvel kulağındaki kulaklıktan gelen gümbür gümbür ses eşliğinde baş hafif havada kapının önünden geçen bir at hırsızı kardeşimizin az ileride bele bağlamalı çantasından sarı, birazca da uzun kimlik kartı düştü, 15-20 saniye o önde, ben elimde onun kimlik kartı arkada koşturup durduk. şeytan bırak verme dese de ağzına iki sille çekip şeytanı kovaladım. meğer kimliği düşüren suri bir arkadaşmış tşk etmeden yoluna devam etti, keşke vermeseydim.
"Bir ara ölümden kaçmaya çalışırken, kendime yirmi tane sahte kimlik kartı çıkartmıştım." demişti Romain.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Enver Paşanın odasına girdiğim zaman ayağa kalkıp beni karşıladı, sonra oturduk. Paşa “Bu da neyin nesi? Bizler tah­tadan adam imal edelim de kendi elemanlarımız arasına ka­talım diye uğraşıyoruz ama Hicazlılar jandarma komutanı ve defterdara yaptıkları gibi güvenlik güçleri mensuplarını öldü­rüyorlar. Ama Allah’a şükür ki kriz aşıldı. Şimdi sizden rica­mız, devletin kendisine güveni hakkında babanızın aklına ta­kılan bütün şüpheleri bertaraf etmek için çalışmanızdır. Ken­disine güvenimiz sonsuzdur” dedi. Kendisine şu cevabı verdim: “Bunlar nasıl sözler? Siz ‘Kahraman-ı hürriyet’ ünvanını ta­şıdığınız halde, sizin yanınıza gelene kadar birçok yere girip çıkmam gerekti. Benden ziyaretçi kartı ve kimlik bile istediler. Daha yakın geçmişte herkes sizi o kadar severken, şimdi bu uy­ gulamalar kamuoyunun sizden memnun olmadığını gösterir. “Ayrıca bekleme odasında Şeyh Abdülaziz Çâviş’le karşı­laştım. Şu anda sayın Nazırdan duyduğuma benzer sözlerle beni eleştirmeye kalktı. Abdülaziz Çâviş haddini aşıp devletle Şerif arasında aracı olmayı bile teklif etti. Oysa Şerif ile Osmanlı sultanları arasında, Ebû Nümey ve Sultan Selim zama­nından beri dostluk hâkimdir. Eğer işler bu kadar tersine dön­düyse, istediklerinizin gerçekleşmesine zaten imkân yoktur.
... önceden belirlenen saatte Enver Paşaya gittim. Seraskerlik merkezinin kapısına geldiğim zaman as­kerler bir kimlik veya ziyaret kartı istediler. “İkisi de yok” de­dim ve “Ama benim kimliğim sarığımdır, üstelik buraya çağı­rıldığım için geldim” diye devam ettim. Bunları söyleyince askerler yolu açtılar ve içeri girdim.
Kimlik Kartı
Zamanın doğuşundan yılların başlamasından selvilerden, zeytinlerden otların yeşermesinden daha eskiye uzanır köklerim!
Güvenmek aldanmaktır.. ölçü-tartı izafî Mert-namert, güzel-çirkin, eksi-artı izafî Çoğunun cebindeki kimlik kartı izafî Kim kimdir? Kim kim değil? Anlamak ve bilmek zor Oynanan komediye gül diyorlar, gülmek zor. Figüran heykeller var kül tablası boyunda Yediyüz göbek atar dakikalık oyunda İşlenen her günaha kurtta ortak, koyun da *Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayım Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım.* Abdürrahim Karakoç
Reklam
Kaydet! Ben bir Arap'ım!
Mahmud Derviş'in 'Kimlik Kartı' şiiri, modern dünyanın! gözünde aşağılanan Arap kimliğini, gururlu ve güçlü kelimelerle savundu! İşgalci bir memura: "Seccil! Ene Arabi" (Kaydet, Ben bir Arap'ım) diye başlayan bu şiire, Araplar öyle bir tutundu ki, Kimlik kartı gibi 1964'ten itibaren ceplerinde taşıdılar.! Sadece Filistin'lilerin değil, Arap coğrafyasının tamamında Direnen insanların marşı oldu.!
Sayfa 93
Almanya'daki herkes gibi Yahudilerin de kimlik kartı taşıması zorunluydu, ancak hükümet onların kimliklerine özel belirleyici işaretler ekledi. Kimliklerinde kırmızı renkli bir "J" harfi basılıydı ve ön adları belirgin şekilde "Yahudi" adı olmayanlara yeni bir ikinci ad, erkekler için "Israel", kadınlar içinse "Sara" adı eklenmişti. Bu kimlik kartları sayesinde polis Yahudileri kolayca belirleyebiliyordu.
Sayfa 201 - Erasmus yayınlarıKitabı okudu
Aptal insanlara gerçekten de özel bir kimlik kartı verilmeliydi Çünkü Kolektif aptallığı besleyen onlardı... Ben, ben değildim, Hiçbir şeydim ve bu bana harika
Sayfa 258Kitabı okudu
Belçikalılar, 1930'larda herkesin Hutu ya da Tutsi olduklarını belirten bir kimlik kartı taşımasını mecbur kıldılar ve halihazırda mevcut etnik ayrımı daha da derinleştirdiler.
Sayfa 401 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aptal insanlara gerçekten de özel bir kimlik kartı verilmeliydi çünkü kollektif aptallığı besleyen onlardı..
Sayfa 258 - Can Yayınları / 25. BasımKitabı okudu
Bir insanı “ tanıyorum” diye birilerine tavsiye ettiğimizde o şahısla iş ilişkisi yaşadınız mı , yolculuk yaptınız mı? diye sorulur. Yani her şey yolunda gittiği zamanlarda, insanların kalite yapısı anlaşılmaz. Ne zaman ki farklı pozisyonlar oluşur işte o zaman insanların sabır, fedakarlık, anlayış, güvenilirlik veya benzeri özelliklerinin kullanılması gerekebilir. Bu durumda tercih ettikleri yaklaşıma göre değerlendirme yapılabilir yani muhtelif yer ve zamanlarda karşılaştığımız olaylara verdiğimiz tepki gösterdiğimiz tavır turnosol kağıdın renk vermesi gibi bizim yapımızı yansıtır. Alışkanlıklar kişinin kimlik kartı gibidir yapılanlar yapılacakların teminatıdır ve insanın iyisi zor zamanda belli olur. Bunlar gibi daha pek çok atasözü, vecize , turnusol kağıdı niteliğindeki ayraçlar işaret eder. Kimse anlamazsa, bilmese ve hatta engellese bile Erdemli yaşamak bütün test yöntemlerini iflas ettirir. Doğru düşünmek, doğru anlamak ve doğru yaşamak toprağı yediveren güler ekmek gibidir. Yeter ki tohum toprağa düşsün, devamını Allah getirecektir. Bilinçli bahçıvanlarımız bol, güllerimiz muhteşem ve testlerimiz olumlu olsun inşaAllah.
Sayfa 386Kitabı okudu
Kimseye ruhunun kimlik kartı sorulmadığı için, geliş sokaklar kadar serbest...
Sayfa 145Kitabı okudu
temiz, aydınlık, hayran ve sinsi, alaycı, diş bileyici yüzler bir arada... kimseye ruhunun kimlik kartı sorulmadığı için, geliş sokaklar kadar serbest...
ruhların da kimlik kartı olmalı
574 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.