Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kimse üstüne alınmasın, hikaye sadece kul ile Allah arasında; sezer gibiyim.
Ve o heybetin ardındaki muhabbet ne de yakışıyordu bir erkeğe. Resmiyetteki muhabbetleri ne kadar da serinlik veriyordu herkese. ... Dünkü babaların da vardı yaşama telaşı; ama vakit aralarında, cami avlusunda anlatacak kıssaları da vardı. ... Yok öyle babalık!.. Hiç kimse alınmasın, gücenmesin; ama yok öyle babalık!.. İki hafta önceki parka gittiği dakikaları çocuğuna hatırlatan bir baba gelecekten korkmalı; hem de çok korkmalı. (Gün olur devran döner, sözlerin seni bulur diyor.)
Sayfa 69 - "Arkadaş" gibi değil, "baba" gibi baba.
Reklam
Kimse alınmasın da...
Gazeteci olmakla insanın her şeyi doğru görür, doğru düşü­nür olması lâzım gelmez. Çarpık gören ve yanlış düşünenler her meslekte bulunduğu gibi gazeteciler arasında da bulu­nur. Belki de en çok onlar arasında bulunur.
Sayfa 77 - Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı Klâsikleri Dizisi 20Kitabı okudu
Kimse üstüne alınmasın, hikaye sadece kul ile Allah arasında...
Uzaktan sesler geliyor. Işık kervanlarının çıngırakları. Ağaç ve ırmak konuştuğunda bana, sanki cennetteyim. Uğultuya uyanıp da azametli derinliğin içinden ruhumu rüzgara açtığımda cennette bile değil bezm-i ezelde gibiydim. Ne yazıda, ne aşkta, ne acıda. Kalbin de daha ileri gidemediği bir yer var. Hayal zamanlarda yıkanmış beldeler. Gözlerimi kendi satırlarımda gezdirip de görünce ki gölge üstüne gölge. Kimse üstüne alınmasın, hikaye sadece kul ile Allah arasında, sezer gibiyim.
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
Hayır, ışık istemiyorum: kapansın ağır kadife perdeler, kimse içeri alınmasın.
Hayır, ışık istemiyorum: Kapansın ağır kadife perdeler, kimse içeri alınmasın.
Evlenmeden Önce Asla! Birçok kız, erkeklere karşı hatalarını, evlenmeden önceki tanışma sırasında yaparlar. Birkaç güzel söze kanan ve kendini garantide sanan genç kız, evlenmeyi tasarladığı erkeğe, nefis yönüyle verdiği tavizler oranında, hayal kırıklığı yaşamaya namzettir. Farkında mıyız; erkek çocuklar, oyuncaklarından kısa sürede
Reklam
Evlenmeden Önce Asla! Birçok kız, erkeklere karşı hatalarını, evlenmeden önceki tanışma sırasında yaparlar. Birkaç güzel söze kanan ve kendini garantide sanan genç kız, evlenmeyi tasarladığı erkeğe, nefis yönüyle verdiği tavizler oranında, hayal kırıklığı yaşamaya namzettir. Farkında mıyız; erkek çocuklar, oyuncaklarından kısa sürede
Sayfa 238Kitabı okudu
"Çok doğru. Gün gün kötüye gitmedeyiz. Benim çocukluğumdaki alimler başkaydı. Sakın kimse alınmasın. Ben de hocayım. Ama hakikat budur. Şimdi bir çocuğa ecdadını sorsan ahmak ahmak insanın suratına bakar."
Dindar erkeklerin, iş ve aile hayatında çizmiş oldukları muhafazakar tablonun arkasında yaşadıkları yanlışları ve nasıl bir vicdana sahip olduklarını ortaya koyuyorum. Kimse kızmasın, darılmasın; asla ve asla üstüne alınmasın. Sizi temin ederim ki bu kitaptaki her satır doğrudur. Eksiği vardır fakat fazlası yoktur!
Kimse üstüne alınmasın lütfen hdkdhd
Siz erkekler hiçbir şeye değmezsiniz.
Sayfa 597 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kimi etimoloji uzmanları, "insan" isminin "nisyan" yani "unutmaktan" geldiğini iddia ederler. Doğru olma ihtimali çok yüksek bence. Zira unutanlar o kadar çoklar ki… Oysa "unutan unutulur!" Sanırım bunu da unuttular. Dünya hayatının, "bir oyun ve bir eğlenceden öte olmadığını" unutmak… Gırtlaklarına kadar israfa batmak… Hedeflenen makam ve mevki için, bir zamanlar ekmeğini bölüştüğü can yoldaşını satmak… Para kazanmak… Çok daha fazla para kazanmak… Son tahlilde, dibine kadar sekülerleşmek, yani dünyevileşmek… Trajik bir son değil mi? Kim bilir belki tarihin intikamı! Kimse üzerine alınmasın. Yahut herkes üzerine alınabilir. Zira somut bir ismi işaret etmedim bu yazıda. Herkes ama herkes bu çerçevenin içerisine girebilir. Zaten önce kendime, kendi nefsime hatırlattım tüm bunları. Üstat Necip Fazıl, Reis Bey'de, idam edilen çocuğun ağzından hâkime, şu sözü söyletir. "Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz!" Hadi, bu yazıyı vesile edip ağlamayı deneyin. Ağlayabilirseniz, anlayabilirsiniz belki… Kim bilir?…
Sayfa 55 - Kültür Yayınları / Bir Kaybetmişlik HikâyesiKitabı okudu
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.