Mutlu insanlara, mutluluklarının temelini sorduğumda, sıklıkla şöyle cümleler duyuyorum: “Bardağı yarı boş değil, yarı dolu görmek lazım.” Bu insanlar şanslı doğduklarını kabul edemiyor ve her şeyde olumlu bir yan
görmeye meyilli oluyorlar. Mutluluğun büyük ölçüde doğuştan olduğunu ve hayat boyunca sabit kaldığını görmek istemiyorlar. Dolayısıyla, yüzücü vücudu yanılsaması insanın kendisiyle ilgili yanılsaması olarak da ortaya çıkabiliyor. Üzerine şanslılar bir de kitaplar yazınca, aldatmaca kalleşliğe varıyor.
Dolayısıyla bundan sonra kişisel gelişim kitaplarından uzak durun. Bu kitapların % 100’ü mutlu olmaya doğal eğilimli insanlar tarafından yazılmıştır. Sonra da her sayfada öğütler savururlar. Bu öğütlerin işlemediği
milyarlarca insan olduğu gizli kalır, çünkü şanssızlar kişisel gelişim kitapları yazmazlar.
Sonuç olarak: Arzu edilen şeylerin –çelik gibi kaslar, güzellik, yüksek gelir, uzun yaşam, karizma, mutluluk– vaadlerinin yapıldığı her yere dikkat edin. Yüzme havuzuna atlamadan önce aynaya bir bakıp kendinize karşı dürüst
olun.