Neden dönüşler loş zamanlara saklanır Neden kimse yola çıktığı gibi dönmez geriye Zaman nerde adılın? Kimbilir kaç yüz kulaç derininde kalmış yüzüm Şimdi ezberini unutmuş kapalı bir ırmak gibi önümde bomboş akan bu aynanın Zaman nerde adılın Beni de mırıldansın
496 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Riley Thorn ve Ölü Komşusu ~ Lucy Score . Yazardan okuduğum ikinci kitap ve yine aşırı sevdim! Hem gizem hem komedi hem de polisiye olduğunu söylesem daha net anlatmış olurum. Başlamadan önce birkaç yorumda bir tık uzun geldiğini okumuştum ama yazarın diğer kitabındaki gibi bu uzunluk beni rahatsız etmedi. Her şeyi sindirerek okumak aşırı hoşuma
Riley Thorn ve Ölü Komşusu
Riley Thorn ve Ölü KomşusuLucy Score · 202467 okunma
Reklam
Bir kitap yazmak istiyorum önce, Sonra bir gitmek istiyorum hiç tanımadığım bir yere. Kitabın adı kalsın istiyorum herkes beni hatırlasın öyle. Ama diyorum ki şimdi ipin ucu herkesin elinde. İstediği gibi dilediği gibi kaybolamıyor kimse. Dünyanın düzeni böyle. Söz de geçiremiyor kimse kimseye. Sevemiyor da öylesine yeşili maviyi göründüğü gibi kabul etmiyor da azmediyor sürekli değiştirmeye. Dünya birbirine kırdırıyor cümle alemi, yaşlısını gence, zayıfonı güçlüsüne, iyisini kötüsüne… Devran ne vakit döner bilmiyorum ama ilk defa hürmet ediyorlar geline …
Eğer birgün beni kimse sevmedi dersen, senin için uykusuz kalan,mesajlarını görmek için telefonu elinden bırakmayan,en ufak terslemende oturup ağlayan🥹 , seninle olmak için her şeyi göze alan,sen ne kadar gitsen de kalbini korsan da içinde gram sevgi eksilmeyen🌼, geri döndüğünde aynı sıcaklığıyla konuşan,her şeyi olduğun o kızı,o kızı sakın unutma.💞
Neden daha önce göze almadın?" diye sordu sertçe. İşim gücüm yokken... Açlıktan ölürken... Şimdi kimsem, o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı Martin Eden'dım; o zaman neden yapmadın? Kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. Sadece senin için değil herkes için sordum. Görüyorsun değil mi? Değişmedim ben. Gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda sürekli şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta ve felsefede yeni bir fikri ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hala eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?
Sayfa 457 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ama gelecek, mutlaka, ruh taşlaşmadıysa eğer, her günahın gömüldüğü derinlikten çıkacağı bir an gelir. . Bu yüzden ev neşesiz, tatsız, bunaltıcıydı ama havasında bu bunaltıya uymayan, şaşırtıcı bir yaşama inadı vardı. Mürşit bu inadı fazla ısrarlı, hatta gereksiz buluyordu. Gerçi yaşamayıp ne yapılacağını da bilmiyordu, bunu pek düşünmek
Rivayet ediliyor ki, Mûsâ: Ya Rabbi! Beni öyle bir emre muttali et ki, onda se- nin rızan olsun! Ta ki, onu işlemiş olayım! diye dilekte bu- lununca, Cenâb-ı Hak ona vahy gönderdi: Benim rızam senin istememezliğindedir. Halbuki sen de yemediğin bir nesneye karşı sabretmezsin. Mûsâ: - Ya Rabbi! Beni bunun üzerine muttali kıl! Cenâb-ı Hak: - Muhakkak ki, benim rızam, senin kaza ve kaderine razı olmaklığındadır, buyurdu. Műsâ aleyhisselâmın münâcâtında vârid olmuştur: - Ey Rabbim! Mahlûkunun hangisi sence daha sevimlidir? Cenâb-ı Hak: O kimse ki, ondan mahbûbunu aldığımda benimle sulh eder.
Bir Annenin Gözyaşları Günlüğünden Alıntı
Bir ışık yakma bu satırlara aydınlanmasın sayfalar, annen seninle hiç konuşmayacak,kız çocuğu. Küçücük boyunla okuldan koşarak geldin. Yüzün yine gülüyor. Sana hiç kimse gelmediği halde sen etrafa gülücükler saçıyorsun. Yabancı dil dersinde Rusçada "Anneciğim" kelimesinin ne demek olduğunu öğrenmişsin. Evin içinde beni arayıp durdun. Beni gördüğün an dilinden rusça kelimeler döküldü. "Anneciğim" dedin "Ben de artık rusça biliyorum, ben de artık seninle konuşacağım." O an bu dili konuştuğun için sana sinirlenip tokat attım. Sana yasak. Senin dilin değil. Yine sinir krizi geçirmeme neden oldun. O benim ve oğlumun dili. Seninle hiç konuşmayacağım.
"Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Reklam
İki Yeni Gelinin Anıları
Beni taparca sevecek kimse bulamamış olmak pek gücüme gidiyor.
Sayfa 62 - Louise de ChaulieuKitabı okuyor
kaç savaştan korudum seni? kaç hüzünden ve kaç istiladan, seni göremediğim her andan, yüzyıllardan. ben seni kaç zamanda korudum? öfkeden, nefretten hardan ve gürden. ben seni kaç kez senden korudum? dünyaya sırtını döndüğünde dünyadan, Allah'la aran bozuk olduğunda Allah'tan; ben seni kaç duayla korudum? ağzımı bıçak açmazdı,
şimdi yoksun seni düşünebilirim artık tutar ellerini öperim uzun uzun kimseler ayıplayamaz beni yokluğunda seni nasıl sevdiğimi anlayamazlar işte gözlerin işte dudakların senin olan ne varsa karşımda duruyor ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık sevdiğim şarkıları söyletiyorum dudaklarına ve hoyrat ellerimle seni her gün biraz daha
“Neden daha önce göze almadın?” diye sordu sertçe. “İşim gücüm yokken… Açlıktan ölürken… Şimdi kimsem o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı Martin Eden’dım; o zaman neden yapmadın? Kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. Sadece senin için değil, herkes için sordum. Görüyorsun değil mi, değişmedim ben. Gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda sürekli şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri…”
Sayfa 457 - Ruth, yatacak yerin yok.Kitabı okudu
Hoşumuza gitse de gitmese de artık benim karımsın. Bir daha kimse sana bu şekilde dokunamayacak. Az kalsın kıkırdıyordum. Genel anlamda, kötü bir öğleden sonra olmamıştı. Kocam hâlâ kendini beğenmişlerle dolu bir kulede en kendini beğenmiş kişiydi fakat bir şekilde zindandayken bunu görmezden gelmek o kadar da zor olmamıştı. Beni ciddi ciddi.. savunmuştu. Ya da en azından erdem patlaması yaşamadan yapabildiğinin en iyisini yapmıştı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.