Şimdi insanlar, artık sizin zamanınızın insanları değil. Gözlerinin açılması emelleri, hırsları artırdı. Kimse artık kendi halinden memnun olmuyor.
Sayfa 14
Kimse hâlinden memnun değil ama hâlinden de ha­berdar değildi.
Sayfa 72 - İletişim Yayınları
Reklam
Şimdiki insanlar..
Artık sizin zamanınızın insanları değil. Gözlerin açılması emelleri, hırsları artırdı. Kimse artık kendi halinden memnun olmuyor.
Aşk mı? Hani o en olmazlara kapı çalan Aşkdı bu değil mi? Hani acısı bile baldan tatlı olan, hançeri sırtında taşıyan, gecelere sırdaş yapan Aşk. Yanlış hatırlamıyorum değil mi? Yani mesafeler koyan, engellerden kale divarlar yapan,yasaklarla sarmalayan, sonra da "aşın işte, ne var?"diyen Aşk. Hani "ruhuna mı, cemaline mi?" diye sorgulatan Aşk. Bi sesine dünyaları veren, bi bakışına can alan, bi anısına gözlere bulut bırakan Aşk. Hani hasretle arkadaş olan, vüslata sırt çeviren, mutluluğu anlık yaşatan ama, derdi-elemi hazır bulunduran Aşk. Neden? Diye bi sorsu var bu Aşk denilen saygın makamın, kimse cevabını bilmez. Aklı baştan alır, ruhu firar ettirir, kalp desen zaten kayıplarda.. Ha yok, bi yere kaybolmadı, kankaybında. Hani iççekişleri vardır ya Aşk hazretlerinin... İşte her iççekişinde kalpten kan borç alır, göz yaşı diye akıtır. Nedir garezi diye sorarsanız.. Cevabı bilen daha bulunmadı ama, aşıklar halinden memnun. O da bi garip ya.. "Vazgeç" desen, "kolaysa, sen geç" derler. Tek elemdir ki, Allah kimsenin başına vermesin diyemiyorsun. Evet elemdir Aşk. Daha aşkından acı çekmemiş tek kula rastlamadım. Kavuşulanlar aşk değil, sevda. Karıştırmayalım.
Kitabsever
Kitabsever
Bilhassa Büyük Muharabe’den sonra bütün dünyada bir garip uyanıklık oldu. Şimdi insanlar, artık sizin zamanınızın insanları değil. Gözlerin açılması emelleri, hırsları artırdı. Kimse artık kendi halinden memnun olmuyor. Bu cereyan neticesinde eski ahlâk kaidelerinin yıkılıp değişmemesine nasıl imkân görürsünüz. Ali Rıza Bey sarardı, dudaklarının ve sakalının hafifçe titrediğini belli etmemeye çalışarak gülümsedi: - Ben, eski bir insanım. Anlaşmamıza imkân yok. İnsanların paradan başka şeylerle de mesut olacaklarına inanarak yaşadım. O kanaatle öleceğim. Genç adam, Ali Rıza Bey’e acıt gibi bir tavırla cevap verdi: - Tamamıyla haksız değilsiniz. İnsan, mesela ibadet, yahut çalgı çengi ile meşgul olmakla; zerzevat, çicek, yahut çocuk yetiştirmekte de bir teselli bulabilir. Ancak bunun için de hiç olmazsa yaşayacak kadar bir para lazımdır. Çiçek meraklısısınız; fakat biraz paranız yok değil mi? Ne kadar uğraşsanız topraktan istediğiniz renkte, kokuda bir çiçek alamayacağınıza emin olun… Babasınız, çocuklarınız var, paranız yok değil mi? Evlatlarınız âhir ömrünüzde size bir feci yaprak dökümü manzarası seyrettirmekten gayri saadet veremezler.
Sayfa 11 - İnkılâpKitabı okudu
Nerde o günler...
İnsanın insan olduğu,  sevgi ve merhametin vücut bulduğu,  doğrunun ve güzelin konuşulduğu,  dostun ve dostluğun bulunduğu  hakikatin özünde olduğumuz günler nerde?     Oysa şimdi herşey menfaat ilişkisi üzerine kurulu. Insanlığın sadece gerek duyulduğu yerde kullanıldığı bir zaman diliminin içine düştük. Ne eş ne dost ne akraba ne arkadaş..  Hiç
Reklam
305 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.