Kimse halinden memnun değil, ama halinden de haberdar değildi. Hali ve mevcudu arasındaki farktan haksızlığa uğramış gibi bahsediyor ama bahsi belli başlı bir şeye değmiyordu..
Kimse hâlinden memnun değil, ama hâlinden de haberdar değildi. Hâli ve mevcudu arasındaki farktan haksızlığa uğramış gibi bahsediyor ama bahsi belli başlı bir şeye değmiyordu.
Çok yorgunum
İliklerime kadar yorgun
Gündüz açanım gecesinde solgun
Yaşanması muhtemel bir hayattan
Ölesiye soğumuşum
İnsan nesli tükendiğinden beri..
“Körlük” onu bir roman diye okumuştum
“Kırmızı Pazartesi”
Kimse halinden memnun değil, ama halinden de haberdar değildi. Hali ve mevcudu arasındaki farktan haksızlığa uğramış gibi bahsediyor ama bahsi belli başlı bir şeye değmiyordu.
İnsanın insan olduğu, sevgi ve merhametin vücut bulduğu, doğrunun ve güzelin konuşulduğu, dostun ve dostluğun bulunduğu hakikatin özünde olduğumuz günler nerde?
Oysa şimdi herşey menfaat ilişkisi üzerine kurulu. Insanlığın sadece gerek duyulduğu yerde kullanıldığı bir zaman diliminin içine düştük. Ne eş ne dost ne akraba ne arkadaş.. Hiç
.
Şimdi insanlar, artık sizin zamanınızın insanları değil.
Gözlerinin açılması emelleri, hırsları artırdı. Kimse artık kendi halinden memnun olmuyor.
.
Yamak aşçı olmak ister.Aşçı,aşçıbaşı olmak, şakirt de kâtip olmak, kâtip ise paşa olmak ister.Paşaların istediği de vezir olmaktır.Kısacası herkesin istediği,bir şey olmak,olabilmek!
Şimdiki insanlar artık sizin zamanınızın insanları değil... Gözlerin açılması emelleri, hırsları arttırdı. Kimse artık kendi halinden memnun olmuyor. Bu cereyan neticesinde eski ahlak kaidelerinin yıkılıp değişmemesine nasıl imkân görürsünüz?