Dediğim gibi, kimselerle bir derdim yok. Elime gelen kartları oynadım. Kimse zorlamadı beni. Pişmanlığım yok. Bazen, her şeyin başladığı o sabah yağmur olmasaydı ya da cebimde para olsaydı vesaire, hayatım nasıl olurdu diye düşünüyorum ama hiçbir özel hayal belirmiyor zihnimde. Düşünüyorum, evet, kentimi, kentimizi, nehir boyunca uzanan ağaçları, göklere uzanan kilise çatılarını. Graziano'nun filmini, Arianna'nın günlerine düzen vermek için kapısına yapıştırdığı notları, bitmiş gençliğimi, yaşayamayacağım yaşlılığımı düşünüyorum. Gerçekleşmemiş her şeyi, ölü doğan bebekleri, melekleri, sadece hayali kurulmuş sevdaları, seherle yarım kalan rüyaları düşünüyorum ve sonsuza dek ölmüş şeyleri, soykırımları, kesilen ağaçları, soyu tükenen balinaları ve tükenmiş tüm ırkları. Suların terk ettiği, çırpınarak canını kurtaran ve bizim var olmamızı sağlayan o ilk balığı düşünürüm. Her şeyi, doğmayı asla başaramamış ve sonsuza dek ölmüş her şeyi bağrına basan denizi. Gökyüzünün açılacağı ve bütün bunların ilk kez ya da bir kez daha meşruluklarını yeniden kazanacakları o günü düşünürüm.
"Konuş Diana. Ondan haber alıyor musun?" "Ondan haber almadım. Ama yanında götürdüğü hizmetçi kadından şifreli bir mektup aldım." "Bu boşanma evrakı. Kitana bu karara bir kaç günde varamaz. Ne oldu, neden boşanıyor benden?" "Leonardo diye biri var. Zirakov'da itibarlı bir ressam. Kitana sizden bir an önce boşanıp onunla evlenecek." "Ne? Onu zorladılar mı? O kahrolası kraliçe.." "Onu kimse zorlamadı. O kendi istedi."
Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bu senin kararındır, sonuçlarından da başkası değil sen sorumlusun" ya da "Kimse seni bunu yapmaya zorlamadı, suçlanacak biri varsa o da sensin
Dediğim gibi, kimselerle bir derdim yok. Elime gelen kartları oynadım. Kimse zorlamadı beni. Pişmanlığım yok.
Derwent vurdu gol oldu ;)
Kimse seni Kelly ile görüşmeye zorlamadı. Sen kendin yaptın." Kapıyı açtı, çıkmadan önce son vuruşunu yapmak için bana döndü. "Bu durumda işler istediğin gibi gitmediyse, sadece kendini suçlayabilirsin."
"Sevgili Eudoksia, Hristiyanlığın sevgiyi önemsediği söylenir ama Müslümanlık sevgiye müsamahayı da ilave ediyor. Aramızdaki komşuluk ve hemşehrilik hukukundan dolayı burada kimse bana dinim yahut nasıl ibadet ettiğimi sormuyor. Müslüman olmamı istediklerini biliyorum ama hiç kimse bugüne kadar beni zorlamadı."
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
.. Kimse Bey olacaksın diye zorlamadı seni; Bey benim diye ortaya çıkan sensin.》 《Yaa! Demek öyle.. Bey demek odun demek.. Bey demek taş demek!》 《Bey demek Bey demektir. Yeri gelir odun, yeri gelir taş olur; yeri gelir yağmurdur ama Bey kendi için yağamaz!》
Sayfa 402 - İRFAN YAYINEVİ 4. BASKI
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi iman ederdi! (Ama onları kendi iradelerine bıraktı.) O halde insanları, mü'min olmaları için sen mi zorlayacaksın? Yunus 99 Allah dinde yani imanda zorlamadı, irade hürriyeti ve tercih hakkı verdi, hür bıraktı. İsteyen müslüman olur gereğini yapar isteyen de kafirlikte kalır. Kimi de bunların arasında fasık ve münafık olur. Dünyada Kur'an'ın/İslâm'ın yolundan sapmış olanlar ahirette bu suçun kendilerinde olduğunu itiraf edeceklerdir. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. (Allah), murdarlığı (azabı/rezilliği, Allah için) aklını kullanmayanlara verir. Yunus 100 "Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse iman edemez" demek, "herkes O'nun irade ve iznine muhtaç” demektir. Muhtaçlık ise O'ndan ihlasla istemeyi ve iznine layık olmayı gerektirir. Yoksa iman etmemek O'nun izin vermediğinden değildir.
Yunus
***** 99. Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi iman ederdi! (Ama onları kendi iradelerine biraktı.) O halde insanları, mü'min olmaları için sen mi zorlayacaksın? Allah, dinde yani imanda zorlamadı; irade hürriyeti ve tercih hakkı verdi, hür bıraktı. İsteyen müslüman olur gereğini yapar, isteyen de kâfirlikte kalır. Kimi de bunların arasında fâsık ve münafık olur. Dünyada Kur'an'ın/İslâm'ın yolundan sapmış olanlar, âhirette bu suçun kendilerinde olduğunu itiraf edeceklerdir. 100. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. (Allah), murdarlığı (azabı/ rezilliği, Allah için) aklını kullanmayanlara verir. "Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse iman edemez." demek, "herkes O'nun irade ve iznine muhtaç" demektir. Muhtaçlık ise O'ndan ihlasla istemeyi ve iznine layık olmayı gerektirir. Yoksa iman etmemek, O'nun izin vermediğinden değildir. *****
Reklam
Sizce?
"... ister kadercilikle gelen açlık ve yoksulluk, ister kapitalizmle gelen Batılılaşma olsun" diyorsun. Ben tamamen Doğu'nun Batılılaşması taraftarıyım ve sonuna kadar kapitalizm taraftarıyım da çünkü kapitalizm tek doğal sistemdir. Komünizm şiddet dolu, zorlayıcı, yapay bir sistemdir. Kapitalizm doğal bir büyümedir; onu kimse kimsenin üzerinde zorlamadı, o kendi kendine geldi. O, insan evriminin bir parçasıdır. Kapitalizm, birkaç kişinin diğerleri üzerinde belirli bir sistemi zorla dayatmaya çalıştıkları komünizm gibi değildir. Kapitalizm özgürlüğün içinden çıkmıştır. Kapitalizm doğal bir olgudur ve insan potansiyellerine tıpatıp uyar.
Sayfa 162Kitabı okudu
Her fırsatta öldün kendinle, Sen kendin olamadan kendinle kalmayı istedin. Kimse zorlamadı, kimse bırakmadı senin ellerini. Usul usul çekildin mavi yalnızlığına.
Sayfa 15 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Tek söylediğim kendi yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuz. Başka insanların yaptıklarından sorumlu değiliz. … Yani geçmişte ne yapmış olursan ol, evet, bu senin sorumluluğun ama bu yüzden bugün biri bir şey yapıyorsa… Buda onun sorumluluğu Naz. Şimdiye dek kimse kimseyi intikam almaya zorlamadı. … İntikam almak bir tercihtir.
Sözleşme Bağlar Yollarımı...
Hele fabrikanın içinde de neler çeker! Orada patron mutlak yasa-yapıcıdır; dilediği anda dilediği kuralı koyar, değiştirir ve mevzuatına ekler; en çılgınca kuralları koysa bile mahkemeler işçiye şunu söyler: "Sen kendinin efendisiydin, arzu etmiyor idiysen, seni böyle bir sözleşmeyi kabul etmeye kimse zorlamadı; ama madem ki sözleşmeye özgürce girdin, onunla bağlı olmak zorundasın."
Sayfa 246 - Sol Yayınları - Basım Yılı 1997
Kuzeye Gidiyoruz
Şarkı söylüyoruz, göğsümüzdeki ezgiyi Orada, hiçbir zaman çıkmadı. Yalnızca kimileyin bildi biri. Kimse bizi kalmaya zorlamadı. Duruyoruz.Kesiyoruz adımlarımızı Yoksa sonu da bozulur Gözlerimizi tanrıya çeviriyoruz. Biz istedik bunca ayrılığı. Ingeborg Bachmann
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.