Ahh... Gidenler... Gönderilenler...Gelenler... İstenmeyenler...Her yerde "öteki" olanlar... Hiçbir yere sığmayanlar...Hepsi adına,kalbi burada atanlar adına kocaman bir çığlık yükseliyor ta icimden,kimsenin duymadığı...
.
Romanı çok sevdim Akıcı, keyifli, o kadar doğal ki herkes kahramanları ailesinden birine benzetebilir.
.
İstanbullu Rum bir ailenin üç kuşak hikayesi desem yanlış olmaz sanırım. Hatta yazarın kendi hikayesi İstanbul'dan Atina'ya, 1936 ve 1964 yıllarında göçen, başta sevdiklerinin mezarları olmak üzere birçok kıymetli varlığını burada bırakanların hikayesi...
.
Ailenin en büyüğü adonis tüm aileyi bir araya getirecek bir "aile mezarı" almak ister. Tabii parasını kimin ödeyeceği sorunuyla aileye giren mezar ! gömülme sırasına kadar sürekli sorun yaratan adeta bağımsız bir karakter olur romanda. Kimi zaman birleştiren ama en büyük kavgaları çıkaran, aile sırlarının dökülmesine sebep olan... Sırlar! Sırsız aile olur mu hiç?
.
Kitabın en sevdiğim yanı böyle ağır, siyasi bir konuyu taraf olmaya zorlamadan, mizahı da elden bırakmadan, propagandadan uzak, canlı bir şekilde anlatmasıydı.
.
Yazarın kendisini de tanıdığım için mutluyum 🩷