Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
dedi ki;
“kimseye demeden, kimseye değmeden, kimseden olmadan, kimseden ummadan, kimsenin saçına ak olmadan, sırtına yük olmadan, kalbine iz bırakmadan, sıyrılıp gitmek lazım şu hayattan”
Kimseye demeden, kimseye değmeden
Kimseden olmadan, kimseden ummadan
Kimsenin saçına ak, sırtına yük olmadan
Kalbine iz bırakmadan sıyrılıp gitmek lazım
ŞU HAYATTAN...