Farklı Canlı Organizmaların Kimyasal Tekliği
Kendini eşleme yeteneğinin cansız dünyada gerçek bir karşılığı olmasa da, doymuş çözeltilerdeki kristallerin çoğalmasında aydınlatıcı bir benzerlik vardır. Kristalleşme süreci, orijinal “tohum” kristaline benzer yapısal bir çatı taşıyan yeni maddelerin oluşumunu sağlar. Kristaller, en basit canlı organizmalardan çok daha az karmaşıktır ve yapıları, canlı hücrelerin aksine, dinamik değil statiktir. Buna rağmen, kristallerin kendini “çoğaltma” yeteneği, fizikçi Erwin Schrödinger’in "What is Life?" (“Hayat Nedir?”) adlı ünlü denemesinde, hücrelerin genetik materyalinin bazı yönlerden bir kristalin özelliklerini taşıması gerektiği fikrine ilham vermiştir. Schrödinger’in 1944’teki bu öngörüsü (genlerin gerçek yapısının anlaşılmasından yıllar önce), genetik materyal olan deoksiribonükleik asidin bazı temel özelliklerini oldukça doğru bir şekilde tanımlamıştır. Bir organizmanın her bir bileşeni özgül bir işleve sahiptir. Bu durum yalnızca yapraklar ve dallar ya da kalp ve akciğerler gibi makroskobik yapılar için değil; aynı zamanda çekirdek ve kloroplast gibi mikroskobik hücre içi yapılar ile bunların kimyasal bileşenleri için de geçerlidir. Canlının kimyasal bileşenleri arasındaki ilişkiler dinamiktir; bir bileşendeki değişiklikler, diğerlerinde karşılıklı ya da tamamlayıcı değişikliklere neden olur. Bu bütünsel yapı, onu oluşturan tek tek parçaların ötesinde bir karakter sergiler. Moleküllerin toplamı bir programı yürütür; bu programın nihai ürünü ise, kendisinin kopyalanması ve bu moleküler bütünlüğün sürekliliğidir — yani, kısaca yaşamdır.
Sayfa 22 - Erwin Schrödinger
Kafanda kurmuyorsun. İnsanların çoğu korkunç.
Reklam
Sefere çıkmak, yahut bir kimseden bir işinin olmasını isteyen kimse sabahleyin gitmelidir. Zira Peygamberimiz (aleyhisselátü vesselam) dua eyledi: "Ya Rabbi! Ümmetimden cumartesi ve perşembe günleri sabah erken kalkanlara bereket gönder". O hålde, cumartesi ve perşembe sabahları bereketlidir.
Resûlullah (aleyhisselâtü vesselâm) buyurdu ki: «Yolculuğa çıkacak kimse, Allahü Teâla indinde, kılacağı dört rekât namazdan daha sevgili bir halife bırakamaz. Her rekâtta Elham'ı ve Kulhüvallahü'yü okumalıdır. Sonra: "Ya Rabbi! Kur'ân-ı Kerim'in bu sûreleri ile Sana yakın olmak istiyorum. Ehlim ve malım için onları benim halifem eyle", der. Böylece o sûreler onun halifesi olur ve evine dönünceye kadar evinin etrafında dolaşır onu korurlar.
Yolculuğa çıkana ise, «Allahü Teâla takvânı artırsın, günahını afveylesin, nereye yönelirsen, sana hayırlar versin" diye söylemelidir. Mukim olanların, yolculuğa çıkanlara böyle dua etmeleri sünnettir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.