Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ZENGİN SOFRASI
Yemek kavramı ne kadar önemlidir insanlar için; bir düşünsenize!.. "Yediğin önünde, yemediğin ardında" deriz. "Yeme den içmeden kesildi" deriz. "Analar taş yesin, yarımşardan beş yesin" deriz. Böyle nice deyimimiz vardır yemek üzerine. Ya eşanlamlılara ne buyurulur: Atıştırmak, kaşıklamak, çimlenmek, çöplenmek, tatmak, tıkınmak hatta ziftlenmek ve zıkkımlanmak da sayılırsa, yemek yeme eylemini gösteren sözcükleri abecenin tüm harflerinde bulabilirsiniz. Koca şair Tevfik Fikret bile "Yiyin efendiler yiyin bu han-ı iştiha sizin Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin" deme miş miydi? Ne mutlu ki toplumda şairimizin bu öğüdünü tutup, yüzünü kara çıkarmayanlar az buz sayıda değil... Değil mi?
Sayfa 109
Hz. İsa [aleyhisselâm] havârileri ile ölü bir köpeğin yanından geçiyordu. “Bu hayvan ne kadar da pis kokuyor” dediklerinde, “Onun o beyaz dişleri ne güzeldir” buyurdu. Bununla onlara, neyi görürlerse iyi taraflarını söylemelerini öğretti.
Sayfa 126 - 2. Baskı, Aralık 2020
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
Kusursuzca Kusurlu serisinin ilk kitabını ne kadar çok sevdiysem bu kitap kesinlikle ilkinden daha çok fark yarattı diyebilirim. Hani şöyle bir klişe vardır ya; serinin ilk kitapları her zaman güzeldir fakat seride ilerledikçe temposu beklendiğinden daha çok düşer. Bu klişe sözü silelim; ikinci kitap kesinlikle tek oturuşta bitecek kadar iyiydi. Biance, çocukken geçirdiği bir kaza sonucu konuşma yetisini kaybeder. Babası kızını düşünmeden bir mafya lideriyle evlendirmeye niyetlidir. Üstelik kızının arzularını umursamayan tek düşüncesi daha iyi koşullar olan bir babadır. Mihraba yürüyüp evleneceği adamı gören Biance, Mikhail'de bir çekim hisseder. Her ne kadar korkutucu dursada aslında Mikhail'de yaralı ve güvensiz bir karakterdir. Bu ikilinin yolları öyle zorlu dönemeçlere girecektir ki biz okurları yazar yine ters köşelerle şaşırtmayı başarıyor. İkisinin arasındaki kimya giderek kızışırken istemsiz şekilde onları okumaktan büyük keyif alıyorsunuz. Mutlaka bu seri ile tanışmalısınız, açıkcası devamını çok merak ediyorum. #kırgınfısıltılar #nevaaltaj #artemisyayınları
Kırgın Fısıltılar
Kırgın FısıltılarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 20231,043 okunma
Yaz
Sevdiğim yaz geldi yine Karıncalar ve sineklerle çıktık yeryüzüne Barbunla lüferle marulla zeytinle Uzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun, yağmur Karadeniz'de bir mavi, çocuklar sevinsin diye Şairler sevinsin diye sevdiğim, yaz geldi yine Altmış sekizdeyiz. Kırkı ve elliyi gördük. Altmışın içinde yaşadık, suç işledik Bildiriler. Beş
Sayfa 123 - Can Yayınları
Namazda kalbi huzurda tutmak :
Namazdaki gaflet iki sebepten meydana gelir; bunlardan biri zahiri, diğeri de bâtınîdir. Zâhiri olan gaflet, kişinin namaz kıldığı yerde gördüğü ya da işittiği bir şeyle kalbini meşgul etmesidir. Kalp, göze ve kulağa tabidir. Bunun çaresi ses olmayan bir yerde namaz kılmaktır hatta karanlık bir yer olması daha güzeldir; böylece göz bir yere takılmaktan kurtulur. Bu sebepten âbidler kendilerine küçük ve karanlık bir oda yaparlar. Çünkü ferah yerde kalp daha fazla dağılır. Bâtıni olan ikinci sebep ise düşünce ve duygunun dağılmasıdır. Bu halden korunmak daha zor ve güçtür. Bunun meydana gelmesinde iki sebep vardır: Birincisi, kalbi meşgul eden bir işten meydana gelir. Bunun tedbiri önce işi yapmak, kalbi ondan ayırmak ve ardından namaza durmaktır. İkincisi, kısa zamanda bitmeyen işlerin düşüncesinden ya da âdet olarak kalbi kaplayan dağınık fikirlerden meydana gelir. Bunun çaresi okunan dua ve âyetlerin manasını kalpte düşünmektir.
Bil ki hased; bir kimseye bir nimet gelir, sen onu beğenmezsin, istemezsin, o nimetin elinden çıkmasını istersin demektir. Bu ise kat'i delillerle haramdır. Allahü Teâlâ'nın takdirini ve hükmünü beğenmemeyi gösterir. Kalbin pisliğidir, habisliğidir. Zira, sana verilmeyen bir nimetin, başkasında bulunmamasını istemek, habislikten başka bir şey değildir. Fakat onda bulunmamasını istemez de, kendisi de onun gibi olmak isterse bu nimeti beğenmemezlik olmaz. Buna gıpta ve münâfese fistemel de derler. Bu din işlerinde olursa gayet güzeldir. Hatta vacib bile olur.
Sayfa 468Kitabı okudu
Reklam
Bil ki gıybet, yalnız dil ile değil, göz, el, işaret ve yazmak ile de olur ve hepsi haramdır. Aişe (radıyallahu anha) buyurur: «Bir kadına elimle, kısadır diye işaret ettim. Resûl aleyhisselâm, «Gıybet ettin» buyurdu». Bunun gibi, bir kimsenin hâlini bildirmek için, topal yürümek, gözünü şaşı yapmak gibi şeyler de gıybettir. Fakat ismini söylemeden bir kimse böyle yaptı demek gıybet olmaz. Bundan da, orada olanlar kimi kastettiğini anlarlarsa gıybet olur, haram olur. Çünkü maksat ne ile olursa olsun anlatılmaktır. Köylülerden ve cahil abidlerden çokları vardır ki, gıybet ederler ve gıybet olmadığını zannederler. Yahut bir kimsenin yanında onun söylediği sözü söyleyip, Allahü Teâlâ'ya hamd olsun ki, bizi bu işten korudu der. Bu sözü ile, diğer kimsenin bu işi yaptığını anlarlar. Yahut, Filân kimse çok iyidir, hålleri güzeldir, ama o da bizdeki gibi huylara müptelâdır. Böyle âfet ve gevşek iş yapmadan pek az kimse kurtulur, derler. Hatta kendi kötülüklerini söyleyip başkalarının kötü olduğuna işaret ederler. Bu da gıybettir.
Sayfa 444Kitabı okudu
304 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Her insan günün birinde bir şeye esir olur ve bu esareti bir Uyanış hürriyete kavuşturur ancak ruh sıkıştığı cendereden manevi uyanışla nasıl huzura kavuşursa o huzur ki öyle kolay elde edilmez bedeli ağır ve uzun bir yolla ulaşılır ancak tıpkı kitabımızda anlatıldığı gibi uzun ve meşakkatli bir yoldur Kaleminin her detayı inceliklerle dolu yazarımızın üçlemesinin son kitabı da kal diğer kitaplar gibi tek başına okunduğu gibi art arda da okunabilir. Her kitabında olduğu gibi derin içeriği harika anlatımı ve okurken yaşatan diliyle muhteşem bir okuma oldu benim için. İlk iki kitaptan kahramanların da olduğu manevi bir uyanışın temellerinin atıldığı fantastik bilim kurgu maneviyat dolu bu muhteşem kitabı mutlaka okumalısınız şiddetle tavsiye ediyorum. Lamia küçük yaşta ailesini kaybeder ve abisi Halid Faris ile hayata tutunurlar. Kimya bölümünü bitirirler ama ilaçlardaki yan etki ve yanlışlar onların yardımsever mizaçlarına uymuyordu. İnsanlara yardım için ömürlerini adayan ülke ülke gezerler kazançlarını insanlar için harcarlar. Bir gün Lamia Asya hanım diye birini yardım için eve getirince onların düzeni alt üst olur. Oğlunu bulmak için onlardan yardım isterler ve Mahir ile bilmedikleri bir hayat, rüya alemi ve bir yüzükle gelen büyük sınavları. İçinizdeki zehrin tesiri, içinde bulunduklarınızın illetindendir. Şeytanlık en çok da masumlar arasında yavrular. Duygular güzeldir ama hükmünden kurtulduğun zaman.
Daka
DakaErol Yalçın · Okur Kitaplığı · 024 okunma
En iyi niyetli yurttaşın bile kafası karışık, doğruları bulmak için çok çaba gerekiyor bu gri günlerde.
Sayfa 9 - Pan BilimKitabı okudu
Reklam
Eskiler gökyüzüne baktıkça kendilerine yeni tanrılar bulmakta çok usta idiler. Tanrılaştırılıp tapılan kralların, kraliçelerin de sayısı az değil. Elbette tanrılar çoğaldıkça adları da biraz ayağa düştü, ölümsüz tanrıların adları ölümlülere de verilir oldu. Ne var ki tanrıçaların adları tüketim maddesi sayılan kimi madenlere verilirken hiç kimse bir gün o tanrıların öleceğini, ama adların9 taşıyan elementlerin ölümsüz olacağını düşünmemişti.
Sayfa 86 - Pan BilimKitabı okudu
Şarap servisinin nasıl yapılacağı ve hangi şarabın hangi yemekle içileceği ayrıntıları ile belirlenmiştir. Örneğin; ordövr ile beyaz şarap, baş yemekle kırmızı Bordeaux, kızartma ile kırmızı Bourgogne, salata ve meyve ile köpüklü şarap içilmesi gelenekleşmiştir.
Pan BilimKitabı okudu
Osmanlıda sakal dua ile bırakılır, fermanla -yani kafayla birlikte - kesilirdi.
Sayfa 40 - Pan BilimKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.