SON GÜN !!! Kumbaramızda 72 Kitap Var. Buyrun Çekilişe
ŞUBAT AYI KİTAP ÇEKİLİŞİMİZ 11.02.2019 23.59'dan sonra yazılanlar geçersiz sayılacaktır. Kitap bağışçılarımız ve sizlerin sayesinde dopdolu bir kumbaramız oldu. Biz de çekilişle bu kitapları sizlere dağıtıyoruz. Kumbaramızdan seçtiğiniz kitap ya da kitapların isimlerini yoruma yazıp çekilişe katılabilirsiniz. Paylaşmak her zaman güzeldir ve
RUBAİLER / MEVLANA
" Sen cansın, sen cihansın. Cihan, ancak seninle hoştur. Sen beni yaralasan, mızrağının tenimde açtığı yara, senin açtığın yara olduğundan benim için bir lütuf olur. Avucuna aldığın bir toprak parçası bile bir kimya madenîdir. Hulâsa; hoş olmayan her şey, seninle hoştur, güzeldir. "
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
güneş ve yıldızlar neden parlıyorlar? çünkü üzerlerindeki ısıl çekirdek tepkimeleri ile hidrojen sürekli helyuma dönüşüyor, korkunç bir tepkime ısısını açığa çıkartarak.
ilacı yapmaktan daha zor olanı onun vücutta nasıl çalıştığını anlamak. örneğin uyku verici barbitüratları ele alalım. diğer organikler gibi C, H, N ve O atomları içeriyor, yani bir hidrokarbon. karbon atomlarından birisine iki tane alkil kökü bağlı. ilacın insanı uyutması için alkil grubunda en az dört karbon atomu olması gerekiyor, grupta ne denli çok karbon olursa ilacın etkisi o denli hızlı ve uzun.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Asıl sözümüz gençleredir. Yaşlılar darılmasın ammaa . . 1950-90 döneminde onların bu güzel, varsıl ülkenin çocuklarına iyi bir şeyler verdiklerine bir türlü inanamıyoruz. Özellikle vermedikleri eğitimle onları yoksullaştırdılar. Bu çağda gençlere, ülkenin geleceğine, daha kötü ne yapılabilirdi ki?
Sayfa 10 - İletişim Yayınları
" Sen cansın, sen cihansın. Cihan, ancak seninle hoştur. Sen beni yaralasan, mızrağının tenimde açtığı yara, senin açtığın yara olduğundan benim için bir lütuf olur. Avucuna aldığın bir toprak parçası bile bir kimya madenîdir. Hulâsa; hoş olmayan her şey, seninle hoştur, güzeldir. " Mevlana
Reklam
"Bir gün yapacak fen şu kara toprağı altın / Bilim gücüyle olacak her şey... İnandım"
:D
Bunca yıl simyacı atalarımız filozofun taşı, Şehrazatın kaşı, Harun Reşid'in aşı diye uğraşıp göz boyadılar, ne bakırdan altın yapabildiler, ne de ölümsüzlük içkisini bulabildiler. O zavallı hayalciler karın tokluğuna sultanlara, prenslere kul köle oldular, şeytan diye ateşe atılanları oldu, kafir diye aforoz edilenleri. En mutluları karnını tok, sırtını pek tutabilenlerdi, gene de simyacıların çağdaş kimya tekniğinin öncüleri olduğunu, pek çok araç, gereç ve süreci bulup geliştirdiklerini kimse yadsıyamaz. Hayallerini süsleyen altın üretimini becerip hiçbiri köşeyi dönemedi ise suç onların değil, yirminci yüzyılın son çeyreğinde Anadolu yarımadasında yaşasalardı bu hayali işi de başarı ile yapabilecek becerikli dostları olurdu, alacakları vergi iadesi ile de tüm köşeleri dönerlerdi.
çabuk kitabın kimyayı ne kadar samimi anlattığına bakın
Dul kalan Sodyum kendisine Su ailesinden birisini dost tutmuş, adını da mahkeme kararı ile “Sud kostik” olarak değiştirmiş. Ne sosyetik bir ad ama! Sanki bilmiyoruz biz onun Sodyum Hidroksit olarak Lise Kimya-1 nüfusuna kayıtlı olduğunu.
İnsan özgürlüğünün simgesi olarak sunulan otolar son yıllarda, başta onu yaratanların toplumu olmak üzere, çevre kirliliğinin başlıca nedeni olarak suçlanıyorlar, enerjiyi israf etmekle suçlanıyorlar, doğanın beton ve asfaltla kaplanmasına neden olmakla suçlanıyorlar… Ama kimsenin de onlardan vazgeçmeye niyeti yok.
Adamın biri vefatından sonra rüyada görüldü; kendisine, "Amellerini nasıl gördün (nasıl buldun?)" diye sorulunca, şöyle cevap verdi:"Bir gün insanların arasında sadaka veriyordum; bu sırada insanların bana bakmaları hoşuma gitti. İşte bu sadakayı ne aleyhime ne de lehime buldum (bana faydası da zararı da olmadı)." Sufyan-ı Sevri (rah.a), bunu işitince, "Onun hali ne güzeldir; kişinin amelinin aleyhine olmaması onun için bir iyiliktir." demiştir.
Sayfa 229 - 4.Cilt
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.