Müslümanca İnanıyor, Hristiyan’ca Yaşıyoruz!
Kadın-erkek arasındaki dengeyi bir türlü kuramadık. Haber bültenleri “taciz-tecavüz” ve “kadına şiddet” hikâyelerinden geçilmiyor. Derin analize ve örneklemeye muhtaç bu konuyu, bir köşe yazısı hacmine indirgemeye çalışırken, “ilk cümle ne olmalı?” diye düşündüm ve aşağıdaki cümlede karar kıldım… Biz Müslümanca inanıyor, ama Hıristiyanca
Hakan Günday/ Kinyas ve Kayra
Ve kafam, il olma izni alabilecek kadar kalabalıktı.
Reklam
Ne ölüm, ne de hayat! Hiçbiri kovalamıyor beni rüyalarımda. Hiçbirinin eli bana değmiyor. Çünkü ceplerimde hiç olmadıkları kadar. Varlığıma nedensizlikten delirdim ben. Hiçbir nedeni kendime yakıştıramadığımdan. Hepsini giydim. Hiçbiri olmadı. Hepsi dar geldi. İnansaydım herhangi birine, uğruna gerekirse dünyayı kan gölüne çevirirdim. okyanuslar kırmızı olurdu. Pıhtılaşmış kanlardan siyah dağlar yükselirdi. Ama inanamadım. Bir türlü inanamadım... Bütün hayat bir ilüzyon. Benim gibi, Kayra gibi... 📖| Kinyas ve Kayra, Hakan Günday 🖌️| Death and Life ( I. ve II. Versiyonu), Gustav Klimt
Okul başlıyordu. Bunlara, öğrenci deniyordu. Oğlana, bir kaç yıl sonra asker, daha ileride de memur ya da işadamı diyeceklerdi. Hatta aile babası. Ama her zaman bir sıfatı olacaktı, adından önce gelen. Peki, benim daha ne kadar acı çekmem gerekiyordu, yeniden bir sıfat kazanabilmem için? 📕Kinyas ve Kayra ✍🏻Hakan Günday 🔎Sayfa 455
“ Ben bin kere kabul ettim kabahatimi . Sen bir kere affet . Kıyas değil ümit, beni de affet . Ben kendimi affetmesem bile sen beni affet . “ 🤲
Kıyas
Eskisi gibi değilmiş bir şeyler, Eskisi kadar gülmüyorum ben. Eskisi gibi değilmiş bir şeyler, Eskisi gibi de üzmüyor zaten... @havale
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.