Kinyas ve Kayra
Gecenin sonunu yazmak için orayı bilmek gerekir.Ölümü yazmak için ölmek gerekir!
Kinyas ve Kayra
Hissedilerek söylenenler yalnız gelmezler.Önlerinde ve arkalarında bir sürü anlamsız cümle olur.Önemli olan hepsini elekten geçirip doğru olanları bulmaktır.Geriye sadece hareketler kalır.Davranışlar...Harcanan kelimeler dışında her şeydir,insanlık denilen yaratıklar tarihi.Söylenmeyen her şeydir.Akıllarda uçuşan bütün kavramlardır.
Reklam
“Da xelk nebêjin ku: “Kurd Bê me’rîfet in, bê esl û binyad Enwaê millet xwedan kitêb in Kurmancî tenê di bê hesêb in”. Ehmedê Xanî
Düşen Uygurlar olmuşlar uysal, Altınordu devri kalmış bir masal Bugüne kıyas et, tarihten us al Atilâ, Timuçin, Gürkân nerede? Gideyim arayım: Türkân nerede?
Ziya Gökalp
Ziya Gökalp
BÜLBÜL Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım. Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı, Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı. Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl… Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl Muhîtin hâli “insâniyyet”in
Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. Bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. Kendimi bilmeyi bıraktım. Yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum. Kinyas ve Kayra
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.