Burası cehennemin dünyadaki yeriydi.
Kar küresinin kırık camları bu ormanın her yerindeydi.
Kırık camlar günün birinde bizi değil, o camları kıranları yaralayacaktı.
“Sen hiç görmedin, su vermeye benzedik, plastik çiçeklere, hiç görmedin. Sen hiç görmedin, dans ettik durmadan kırık camlar üstünde.. Sen, öyle sana benzeyen her şey gibi, erirken avuçlarında ben, unutuyorum.”
- Emre Aydın 🌹
Hâlâ beynimin sinirleri arasında kıvılcımlanıyorsun
Hücrelerimin onca ölü ve kayıp duyguları içinden.
Umutlar hapishanesinde
Ve yaşım üniversiteliye dayanmış iken...
Sana en çok sevdalarımda duruca yaşamak yakışıyor.
Damarlarını yol bellemişsin gözlerimin, beliriveriyorsun.
Yüreğimin onca hücre zarından geçip yaşama tutunabiliyorsa
Umutlar hapishanesinde
Ve yaşım delikanlılığın çağındaki ilk cevher iken...
Bana en çok hatıralara vefa borcu hissetmek yakışıyor.
İnsanlara şiir okumak,
Aşklaraysa en çok ayrılık yakışıyor.
Trendeki Yabancılar
PATRICIA HIGHSMITH
Seviye 4
Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı
Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter
Pearson Education Limited
Edinburgh Gate, Harlow,
Essex CM20 2JE, İngiltere
ve dünya çapında Bağlı Şirketler.
ISBN 0 582 41812 7
Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu
uyarlama ilk olarak
Sen hiç görmedin
Su vermeye benzedik
Plastik çiçeklere
Hiç görmedin
Sen hiç görmedin
Dans ettik durmadan
Kırık camlar üstünde…🌾
Emre Aydın/Hoşçakal
youtu.be/Uh3yhBy0m6c?si=...