Süheyla Örgen 'ın kaleme aldığı #geçmişinizlerindeyürüyenler adlı bir kitap ile geldim
Kitap, 1950 'li yıllarında Kırım Savaşı'ndan sonra yurdundan ayrılıp Türkiye'ye gelen
Bizler Tanrı'nın yetim çocukları
Cennetten düşen umut sürgünleri
Her şey Adem'in ilk oğlundan beri
Az çok eskisi gibi
Bizler Tanrı'nın kırık hayalleri
Devr-i dünyanın kader yorgunları
Bağlı gözleri, çözülmüyor düğümleri
Tükenmeden nefesleri
Hayal kurmakla başım hiç hoş değildir. Gelecekten beklediği nelerse onları kafada keyfince şekillendirip sonra onlara uymayan durumlarla karşılaşınca hayalleri yıkılan kimselerden değilim. Güvendiğim dağlara kar falan yağmış değil. Derinden bir düşkırıklığı benimkisi. Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin Hızır olmadığını anladığım zaman kırılıyorum. Böylece kırılan bir düş haline dönüştüğümü görüyorum. Evet, bizzat kendim bir düşkırıklığıyım, kırık bir rüyayım ben. Ve hepimiz öyleyiz.
Tahrir Vazifeleri
İsmet özel
Zan karışmış şimdi her katreye.
Meçhulluğun arafında,
Pusulasız bir gemi misali
Güneşin doğşunda
Girdaba dalmış hayaller.
kırık dökük hayatların ortasında
kaybolan umutlar!
Gereği yok şimdi yeniden bekleyişlerin.
Öylece gidecek, mezarın toprağında
belki eriyecek her şey.
beklemeli artık! yaşamyı değil,
son buluşunu