" Hiçbir şeyi düşünemeyecek denli yorgundu. Umut yorgunuydu, kırık hayaller yorgunuydu."
Sayfa 280
Tren yolları bana uzak diyarlarda kalbi kırık insanların gönlünü tazelemeyi hatırlatır. Çocukken kırık bir trenim ve raylarım vardı. Onunla aynı ray üzerinde gitmeme rağmen hayaller kurar her istasyonda inip insanlarla konuşur, teselli ederdim. Ve en sevdiğim meyve elmayı ikram ederdim..🌼🌼
Reklam
Pera - Sensiz Ben
Ne kağıt kalemsiz olmayı bilir ne de ben sensiz kalmayı Neden bir dert biter diğeri gelir ateştir bu iyi bilir yakmayı Kuşları anladım da senin kanatların yok nasıl uçtun da gittin Kırık cam misali hatalarım acıtır seni böyle mi kaybettim Bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun susmuşum Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum Bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum Sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum Sensiz ben bomboşum Ne gün güneşe doymayı bilir ne de ben sana bakmayı Uyutsun gece beni sevmesem de sensiz hayaller kurmayı Dikenleri anladım da senin çiçeklerin vardı nasıl soldun da gittin Fırtınam oldun yıkıldım ben söyle seni böyle mi kaybettim
Ahmet Altan
Bıçağı saplayan çıkarsın isteriz... Kuşkunun yada kaybetme endişesinin hançerini kim içimize sapladıysa, onu oradan çıkarma ve yaramızı iyi etme kudreti de yalnızca ondadır çünkü. İçimize yerleştiği andan itibaren sivri pençeli bir kuş gibi bizi didikleyen kıskançlığı, insanoğlunun en çözümsüz dertlerinden biri haline getiren de, çareyi o kara
Aşık Gece
Karanlık ve sessizlik bir olmuş. Dün gece, Saat on ikiyi yirmi beş geçe Sana bir şiir yazmak istedim. Sana bir buket gül almak istedim Dün gece. Kokunla gül kokusu bir olmuş, Şimdi saat on ikiyi yirmi altı geçmekte. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurmak istedim Dün gece. Aşk ve gülümsemeler bir olmuş, Saat on ikiyi yirmi yedi geçiyor Uzadıkça uzuyor gece Bir kuş olup uçmak istedim. Hayaller ve umut yok olmuş, Sana alacağım güller solmuş. Şiirde yazamıyorum. Senden uzak olmanın susuzluğu içinde Yalnızdım dün gece.
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ÜLKÜCÜ BİR NESLİN HİKÂYESİ: PK. 546* PK.546’da bir ülkücü öğretmenin, bizim neslimizin ağabeylerinden merhum Necdet Özkaya’nın Adana’da tutuşturduğu büyük bir idealin hikâyesini okuyacak ve mazinin kapısını aralayıp dünden bugüne bakacaksınız. Dünde yani, 1970’li
P.K. 546
P.K. 546Mehmet Hayati Özkaya · Ötüken Neşriyat · 201639 okunma
Reklam
*Bir yerlerde tek başına kâlpler kendi binasını kurtarmaya çabalıyor.*
1.000 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.