Bakıyoruz da gönlümüze, kırık.
Sevgimiz kime neye belli değil, bölük pörçük. Yazdığımız aşk mektupları sefil. Arzuhalcilerin kapısında bekleşir gibi, servete, şöhrete, güvenceye, eşyaya, dünyaya götürecek vasıtaların şefaati için bekleşip durmaktayız.
Ulvi ve süfli âlemdeki herşey var içimizde. Fakat akıl arınıyor. Onunla, hayır ve şerri birbirinden ayırmak üzere mükellef kılındık. Ve kalp marifet ve hakikatin aynası olmak yolunda.