Girdap böyle mi yutuyor bülbülün şarkısını, rüzgarlar böyle mi dağıtıyor güllerin yapraklarını, ayaklar böyle mi eziyor şarap dolu kadehleri? Ay ışığı altında bunca geceyi boşuna mı geçirdik, ruhlarımızın birleştiği şu yaseminin himayesi altında? Çok hızlı ulaştık yıldızlara da, şimdi bu kırık ve yorgun kanatlarla uçurumamı düştük? Uyuyan Aşk ansızın uyandı da, öfkeyle bizi cezalandırmaya mı karar verdi? Yoksa, bizi toz gibi vadinin derinliklerine savurmak için, gecenin tatlı meltemlerini yıkıcı bir rüzgara dönüştürecek olan bizim ruhlarımızın esintisi midir? Birkaç buyruğa karşı mı çıktık, birkaç yasak meyve mi tattık ki cennetten ayrılmak zorunda kalıyoruz? Fesat mı çevirdik, yoksa isyan mı ettik? Niçin peki atıldık cehenneme? Hayır, hayır! Binlerce kez hayır! Çünkü bizi bir araya getiren dakikalar yüzyıllardan daha sonsuz, ruhlarımızı aydınlatan ışık karanlıktan daha güçlüdür! Fırtına bizi şu azgın denizde ayırırsa, dalgalar da şu sakin kıyıya ulaştıracaktır. Hayat bizi öldürürse, ölüm de yeniden hayata döndürecektir!
Birkac buyruğa karşı mi çıktık, birkaç yasak meyve mi tattık ki cennetten ayrılmak zorunda kalıyoruz? Fesat mi çevirdik, yoksa isyan mi ettik? Niçin peki atıldık cehenneme?
Reklam
Dinle beni sevdiğim, beni iyi dinle: Ben bugün hiç bilmediğim yeni bir hayatın eşiğindeyim. Düşmemek için el yordamıyla yürüyen bir körüm. Baba servetinin pazara sürdüğü bir köleyim, bir adam satın aldı beni. Tanımadığım bu adamı sevmiyorum. Sevgi ve tanımazlık hiç bir araya gelmez, sen bunu biliyorsun, ama ben onu sevmeyi öğreneceğim. Ona itaat ve hizmet edecek, onu mutlu edeceğim! Zayıf bir kadının güçlü bir erkeğe verebileceği her şeyi ona vereceğim. Sen, evet sen daha hayatının başındasın, canının istediği gibi çiçekli ve kokulu yollarda yürüyebilirsin! Kalbini yolunu aydınlatacak parlak bir meşale gibi taşıyarak dünyayı dolaşabilirsin. Özgürce düşünüp konuşabilir ve hareket edebilirsin. Hayatın karşısına adını yazabilirsin, çünkü sen erkeksin. Efendi olarak yaşayabilirsin, çünkü babanın serveti seni hiç tutsak etmedi, satılmak ya da satın alınmak için köle pazarına sürmedi...
Tanıma­dığım bu insanı sevmiyorum. Sevgi ve tanımazlık hiç bir araya gelmez.
Dinle beni sevdiğim, beni iyi dinle: Ben bugün hiç bilmediğim yeni bir hayatın eşiğindeyim. Düşmemek için el yordamıyla yürüyen bir körüm.
Reklam
Tilkinin uzamadığı üzümler her zaman ekşi olmaz mıydı?
O kalbime varoluşun derin doğasını öğretti ve ruhların karşısında bir ayna gibi, kalbimi büyüledi.
Korku bizi yolda durdurursa, gece hayaletlerinin alaycı bağrışmalarından başka bir ses duymayacağız. Ama cesaretle dağın doruğuna ulaşırsak, cennet perileri sevinç ve zafer ilahileri söylemek için bize katılacaklar.
Çiçeklerin fısıltısını ve sessizliğin şarkısını duyan ruhunuz, benim ruhumun yürek paralayan çağrısını ve kalbimin gürültüsünü de duyamaz mı?
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.