Yıllarca ihanet ettim kendime. Beni ben yapan o şahane mutsuzluğumu, ucuz sevinç kırıntılarıyla tedavi etmeye çalıştım, kadim duyguların yerine kolay olanları seçtim. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım.
"Çok empati kuruyorsunuz başkomiserim," dedi samimi bir tavırla. "Ne dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne insanlar bu kadar inceliği... Hakikat çok daha basittir, çok daha acımasız..."
Gülüş de lazım dudaklara…
Acı veriyor biliyorsun,
Ama çaresizce gülüyorsun.
Gülebilen insanlar aslında çok güçsüz olanlar.
Tebessümün ardına saklanıp, kimse dokunmasın diye,
Sessiz sessiz ağlar onlar.
Gülüş ki aksesuarıdır çehrelerin,
Öyle bir derin gül ki acıların ellenmesin.
Fark edilmesin uzaktan da olsa,
“Çünkü tebessüme sığınmış bir kırlangıç kuşudur acı,
Ne gökyüzünde bir evi vardır, ne de bir dalı.
Ne göçebilir, ne kalabilir,
Böyle bir derttir, bazen koca bir sancı.”
🥹 ☕️🍂
"Alçaklıkların en rezili siyasi alçaklıktır... Buna bir de mezhep ve dini karıştırırsan, bildiğin şerefsizlik çıkar ortaya... İşte şu anda onu yaşıyoruz. Üstelik bunun bedelini bütün millet ödüyor..."