"Bu gece Mısır'a gideceğim." dedi Kırlangıç,
niyetinde ciddiydi de. Halka açık anıtları ziyaret etti,
uzunca bir süre kilisenin çan kulesinde oturdu.
Nereye gitse serçeler cıvıldayıp birbirlerine
"Ne kibar bir yabancı!" diyorlardı, e bu da onu epey keyiflendirmişti tabi.
Ay tepedeyken Mutlu Prens'in yanına uçtu.
"Mısır'dan bir istediğin var mı?" diye haykırdı,
"Yola çıkıyorum da."
"Kırlangıç, Kırlangıç, canım Kırlangıç," dedi Prens,
"bir gece daha benimle kalamaz mısın?"
"Mısır'da bekleyenlerim var." diye yanıtladı Kırlangıç,
"Yarın dostlarım Büyük Çağlayan'a uçacaklar.
Sazlıklar arasında suaygırları yayılır orada,
granitten koca bir tahtta Tanrı Memnon oturur.
Tüm gece yıldızları seyreder, seher yıldızı parlayınca
bir sevinç çığlığı atar, sonra yine sükut eder.
Öğlenleri sarı aslanlar su içmek için nehre inerler.
Zümrüt yeşili gözleri vardır, kükrediler mi
çağlayanlardan da çok çıkar sesleri."
Sayfa 23 - MUTLU PRENS VE TÜM ÖYKÜLERİ - insankitap / klasikler seçkisi 08 1.Baskı Nisan 2016Kitabı okudu
Siz benden daha iyi bilirsiniz Başkomserim, bu dünya acımasız bir yer, insanlar için de köpekler için de, sesinizi çıkarmadınız mı alırlar ekmeğinizi elinizden.
Şunu unutmayın arkadaşlar, hayat her zaman katilin aleyhine çalışır. Mutlaka bir açık verir, hiç istemese de ipuçları bırakır, yeter ki biz onları görmesini bilelim.
Kadınlar, ama sahiden seven kadınlar, erkeğin güçlü olmasıyla ilgilenmezler. Seni severler, çünkü yüreklerinde bir yere dokunmuşsundur. Bunu farkına varmadan yapmışsan daha çok severler.