-Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız.
Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki...-
-Kırlangıçlar-
Ben sizi sevdim oysa
Bir alacakaranlık serinliğiydi akşamın
Ellerinizden bir gün ışıyordu.
Gözlerinizde mahmurluğu sabahın.
Ben sizi sevdim oysa
Saçlarınız nisan yağmuruna tutulmuştu.
Daha ilk ayazda üşümüştü bir sevda
Çakıl taşları bileklerinizi kanatıyordu
Ben sizi sevdim oysa sevdim
Daha çürümemişti içimde dünya.
Mevsimler geçmemişti içimden hala.
Durup üşüyen kırlangıçlar misali
Ellerim alnımda gözlerim havada
Ben sizi sevdim oysa.
Ben sizi sevdimdi oysa
Karanfiller soluyordu vazolarda,
Gülcede güller ağlıyordu.
Günlerden salı bir ayrılık düşüyordu.
Sabahında yolların eli üşüyordu.
Ben sizi sevmiştim oysa...
Mona Rosa.
Değirmen, Sabahattin Ali’nin ilk öykü kitabıdır. 1935 tarihinde yayınlanmıştır. Kitap üç kısımdan oluşmaktadır. İçerisinde 16 tane öykü vardır. Ben kendim eleştirmeden önce kitabı henüz almayanlar için yazarın kendi kitabı için yazdığı eleştiriyi belirtmek istiyorum.
“Şiir ve hikayelerim arasında, yazmış olmaktan utanacağım kadar kötüleri
"Sevinç çığlıkları değil bunlar, acı dolu haykırışlar. Biliyorsun kırlangıçlar göçmen kuşlardır. Çok hızlı uçarlar. İşte o göç sırasında yüzlerce kuş fırtınaya yakalanıp ölürmüş. Göçü başarıyla tamamlayan kırlangıçlar, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde uçarken, yollarda kaybettikleri arkadaşlarını anımsar acıyla, öfkeyle böyle çığlıklar
Senden sonra daha çok çay içmeye başladım
Elimdeki yara iyileşti
Yedi kere saçlarımı kestim, izlediğim her filmde daha çok ağladım
Sigara içmeyi denedim insanı teseli ediyormuş ama ben alışamadım
Badem ağaçları birgün birden bire devrildi, herkes yaşlandıkları için dedi, ben intihar etiklerine inanıyorum
Galiba yanlızlıktan
İğde ağacının kokusu eskisi gibi yoldan geçenleri mest etmedi ya da ben öyle sandım
Nerede bir salıncak görsem binip salandım ama hiç birini sen kurmadın
Kırlangıçlar çok sonra geri döndü ama ben görmedim
Üzüm'ü yine çok sevdim, papatyaları da
Yaş aldım, seneler geçti ama ben hiç büyümedim
Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz.-
- Kırlangıçlar -