80 syf.
9/10 puan verdi
"Kaç kilo kavun istiyorsun? Diye sordu manav bana Sordum: Gönül hoşluğunun gramı kaça?" (Suyun Ayak Sesi) Gönül hoşluğunu hem dizeleriyle hem de çizimleriyle sonuna kadar yaşatan güzel insan, Sohrâp Sepehri. "Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur." Biz böceklere böyle güzel dizeleri bırakmış olması büyük mutluluk
Rengin Ölümü
Rengin ÖlümüSohrab Sepehri · Damevend Yayınları · 2020185 okunma
KÜÇÜK DOKUNUŞLAR
Yaşamak adına yıllandıkça; Daha farklı gözlerle bakıyor, Çözümlüyoruz hayatlarımızı.. Bu, Yükseklerden, Aşağıda olup-biteni izlemek gibi... Seyrimizin en güzellerinin; Küçüklüğümüzde kaldığını anlıyor,
Reklam
Eşek gibi spoiler
"Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla ve en derin saygılarımla, Emir Ağa; Ferzane can, Sohrab ve ben bu mektubun eline geçmesi, seni sağlıklı ve Allah'ın nuruyla aydınlanmış bir halde bulması için duacıyız. Lütfen, mektubu sana ulaştırdığı için Rahim Han Efendi'ye en içten teşekkürlerimi ilet. Bir gün, umarım ben de senden bir mektup alır,
Sayfa 257Kitabı okudu
Telaşlı değildi artık, onca karmaşanın ardından beyaza boyanmış birer, ikişer katlı evlerle bu evlerin üstünde gezinen sol taraftaki korunun sessizliğini görmek birdenbire rahatlatmıştı onu. Üstelik, her adımda portakal bahçelerinden yayılan kokular sızıyordu bu rahatlığın içine; havada donup duran kırlangıç sesleri, kırmızı kırmızı yankılanan nar çıtırtıları ve taş döşeli sokaklarda ilerleyen at arabalarının tekerlek tıkırtıları sızıyordu. Böcek cırıltıları da, ortalığa saçılmış cam kırıkları gibi bir parlayıp bir sönüyordu o sirada. Derken, alnı kargacık burgacık yazılarla süslu tarihi çeşmenin yanından sağa dönerek kasabann merkezine doğru yürüdu Ziya, yavaş adımlarla etrafina bakına bakına gitti, meydanı çevreleyen dükkânların biraz uzağında durdu. Çocukluğunda halkalı şeker, balon ve leblebi satın aldığı, serinlik kutusu gibi, küçük küçük dükkanlardı bunlar, kapılarından tek tük de olsa, ellerinde kamış sepet ve kesekáğidı taşıyan baz insanlar girip çıkıyordu.
Siyah tenli bir çocuk, bayram yerinde gezinen yaşlı bir satıcının elindeki balonları seyre koyulmuştu. Her renkten ve her biçimden balonlar, kendisi gibi bütün çocukların yüreğini hoplatıyordu. Baloncu, müşterinin beğendiği kırmızı bir balonu seçip ayırırken, elinden kaçırıverdi. Balon, uzunca ipiyle sağa sola sallanarak göğe doğru yükseliyor ve herkes "Baloon, baloon" diye bağırarak onu birbirine gösteriyordu. Çocuk, yükselen balonu dikkatle takip etti ve onu gözden kaybetmek üzereyken bu sefer yeşil renkli bir balonun havalandığını gördü. Akıllı bir adam olan satıcı, elinden kaçan ilk balonun bütün dikkatleri topladığını fark etmiş ve iyi bir reklam olacağını düşündüğünden, ikincisini bıraktıktan hemen sonra sarı renklisini de çözmüştü. Siyah tenli çocuk, ürkek adımlarla satıcının yanına sokularak: - Baloncu amca, dedi, acaba bir de siyah renkli bir balon bıraksaydınız, diğerleri gibi yükselir miydi? Yaşlı adam, küçük çocuğun ne demek istediğini çok iyi anlamıştı. Onun esmer yanaklarına bir öpücük kondurup, siyah bir balonu gökyüzüne bırakırken;- Bu balon belki de diğerlerini geçer yavrum, dedi. "Çünkü bizler gibi balonları da yükselten şey, dışlarındaki renk değil, içlerindeki cevherdir"
KÜÇÜK DOKUNUŞLAR
Yaşamak adına yıllandıkça; Daha farklı gözlerle bakıyor, Çözümlüyoruz hayatlarımızı.. Bu, Yükseklerden, Aşağıda olup-biteni izlemek gibi... Seyrimizin en güzellerinin; Küçüklüğümüzde kaldığını anlıyor,
Reklam
274 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.