Küçücük çocukların ruhunu yaralayan bir başka uygulama da, okumayı söken çocuğun göğsüne kırmızı kurdele takılmasıydı. Bazı öğretmenler bunun okumayı sökmeye teşvik amacı taşıdığını iddia ediyorlardı ama, okumayı henüz sökememiş olduğu için bütün sınıfın göğsünde kırmızı kurdele varken, hâlâ kurdelesi olmayan çocuğun aptal muamelesi görmesine, arkadaşlarından ve okuldan nefret etmesine neden oluyordu.
Okuma-yazmayı söktüğümüzde göğsümüze kırmızı kordela takılırdı ilkokulda yıllar önce; çıkartıp onu oradan gözlerimizi bağlamışız adeta. Okumamak, yazılanları görmemek için.
-Sana Elagözlüm diyeceğim ömrümce
Koyu da olsa rengi gözlerinin.
Bir kırmızı kordelâ, bir bulut, bir gül
Sen gittin hatıralar perişan etti beni,
Gel, eski günlerin içinden, rüzgârlarla,
Gel,
Kurumuş kirpiklerime bir yağmur gibi dökül...
Kitapta 9 tane vaka var
BİR: MAVi SİNEKÇİL KUŞU
İKİ: BENEKLİ KURDELA
ÜÇ: BEKAR BİR ARİSTOKRAT
DÖRT: KEHRİBAR PİPO
BEŞ: SOKAKTA BİR DELİ!
ALTI: KIRMIZI GÜRGENLER
YEDİ: ZÜMRÜTLERE NE OLDU?
SEKİZ: BORSACININ ADAMI
DOKUZ: BELİ BÜKÜK ADAM
Sherlock Holmes mükemmel bir şey. her seferinde övüyorum bu şeyi.
Okuyacaklara iyi okumalar dilerim.
Kırmızı bir kurdela bağlayarak alnına
duydun mu orkideye dua eden birini
bu ısmarlama yüzler yok mu rüveyda
bu yapmacık bebekler
gözyaşı akıtırken gülenler yok mu
beni kahrediyor geceler boyu
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana