Bir duygu avcısıdır şair. Aralık kapılardan, kirpik uçlarından, çatı pervazlarından, kimi gün bir ince mavi, kimi gün güz rengi bir hüzünle süzülen ayrıntıları, göğsündeki görünmez kuyulara doldurur bir bir. Bir görme ustasıdır o.
Ben rüzgâr değilim, dokunmam çiçeklere Ben kara parmaklı insan değilim Kirpik uçlarımdan kayar yıldızlar Bilemezsin, hayal akşamlarında Renklerini kuşatan Damıtılmış gözyaşıdır ömrümün
Reklam
Söyle bana hindiba
Ben rüzgar değilim, dokunmam çiçeklere Ben kara parmaklı insan değilim Kirpik uçlarımdan kayar yıldızlar Bilemezsin, hayal akşamlarında renklerini kuşatan Damıtılmış gözyaşıdır ömrümün Ben boşluğa üfleyen cellat değilim Kara yele verdim ayaklarımı Söyle bana, eceli kim tutar perçeminden Hangi ölü bilmez nereye gittiğini Sen miydin o mahpare, o
Ben rüzgâr değilim, dokunmam çiçeklere Ben kara parmaklı insan değilim Kirpik uçlarımdan kayar yıldızlar Bilemezsin, hayal akşamlarında Renklerini kuşatan Damıtılmış gözyaşıdır ömrümün
Anılar Söz Dinlemiyor
Ölülerimizi özledim Söylesem suç olur mu? Saysam birer birer, ansam Adlarını, yaşlarını, sonlarını... Başlangıçlar bulunur um? Anılar söz dinlemiyor, anılar Korkunun kol gezdiği O yalnızlık saatlerinde Sıralı kirpik gibi diziliyorlar Gözlerimin çevresinde . Susmak... tıkalı bacalarda Sıkışmış duman, göğüsmün gizlisinde. Akıl yüreğinden utana utana -Yaşasa bile insan - Yaşamanın bir anlamı kalır mı?
Sayfa 10 - Kırmızı Kedi Yayınevi. Bütün şiirleri -1
Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah.
Reklam
Kirpik uçlarında biriken yağmur damlası olmak isterdim sadece bir göz kırpma anında gözlerinin önünden kayıp gideceğimi anlasın diye tüm benliğini bir yağmur damlasına sığdırmaya razıydım...
Anılar söz dinlemiyor, anılar Korkunun kol gezdiği O yalnızlık saatlerinde; Sıralı kirpik gibi diziliyorlar Gözlerimin çevresinde.
Kirpik diplerimi yakan gözyaşları oradaydı ama artık parlamıyordu, akmak için gözlerimi sızlatmıyordu.
Sayfa 313Kitabı okudu
Babasının sesine baktı çocuk. Babam, dedi Korkuyu neden bu kadar çok seviyor ki? Dünya kirpik kirpik çiçek açarken Babam neden bu kadar siyah.
Reklam
Yeniden renklere aldanamam diye fısıldadım kirpik diplerim sızlarken. Sindiğim yerde leke olmaya mecburken, bir rengin daha katili olamam. Omuzlarım ağrıyordu. Sahte bir kanatla uçamam. Acı beni terk etmeyecekti.
Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgarıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.