Yarın yok
Bugün neler yaşadık Ne kadar güldük eğlendik Sabahı akşam ettik Akşamı hüzüne boğduk Geceyi bitirip sabah eder miyiz Bu nasıl bir döngü İçin hep mi hüzün dolu Çıkalım bunun dışına Yarın yok Bugün neyimize yetmez Mutluluk bize fazla gelmez Mutlu birgün, mutsuz bin günden daha güzel Sen yarını yok say Bugünü yaşa Yarın gelir mi aşk diye düşünme Bugün varsın, mutluluğu dene Yarın olacak mı deme Bugün olmuş bahar Kışın nesi var, kış gelince o zaman düşün Bugün varsın yapma kendine hüzün Yarın yok, bugün var...
Soğuk bir kiş sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. Ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. Isınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. Bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır
Reklam
Pazar sabahı Harry uyandığında yatakhane kış güneşiyle aydınlanmıştı, kolu da yeniden kemiklenmişti. Biraz sertti ama, olsun. Hemen yerinde doğruldu ve Colin'in yatağına baktı, ama yatak yüksek perdelerle gözden uzak tutulmuştu. Madam Pomhey, elinde bir kahvaltı tepsisi, telaşla geldi, Harry'nin kollarıyla parmaklarını büküp uzatmaya koyuldu.
Sayfa 171
NİCE MEVSİMLERE
Nasıl sarılır bir kış bahara? Öyle sarılın birbirinize. Nasıl örter bir yeşil, yaprağın kahvesini? Öyle koruyun birbirinizin rengini. Nasıl sevmeye başlar küçük bir kalp annesini? Öyle şefkatli olun davranışınızda. Nasıl kenetlenir parmaklar birbirlerine? Öyle kavuşsun elleriniz, birbirini için yaratılmış parmak aralarınıza. Nasıl büyür bir insan en çok? Sevginizde büyütün birbirinizi. İnsan diğer yarısına baktığında ne söylerse sevinir bir Haziran sabahı? Ben en çok senin gözlerinde uyandığımda mutlu oldum deyin. En çok kim sever, nasıl sever? Siz öyle sevin ki, ne yokluğu ne de yalnızlığı kimseyle paylaşmayın. Her gününüz en sevdiğiniz mevsim olsun. NİCE MEVSİMLERE… E.A
Bekleyiş
Her gecenin bir sabahı, her derdin bir dermanı, her duyulmayanın bir fermânı vardır. Dallar kırılır, yapraklar dökülür, mevsim kış olur. Ama gün gelir; vaadinden asla dönmeyen Rahmân, geceyi sabaha, derdi dermana, dalı çiçeğine, göğü ve yeri baharına kavuşturur. Allah'ım bir bekleyiş içinde olan biz kullarına, beklediğimiz güzel haberleri tez zamanda nasip et lütfen.. #hayırlıcumalar #hayirligeceler
Firdevs'le ben, bir kış sabahı donmamak için birbirine sokulan, iyice yakınlaşınca sivri okları yüzünden canları yanıp tekrar uzaklaşan, soğuktan donmakla, oklarının acısına katlanmak arasında güvenli bir yer arayan kirpiler gibiydik. Umutsuzluklar, acılar, çaresizlikler, boşluklar içinde birbirimize çarpıp savruluyorduk.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Ramazan son 4
Her gecenin bir sabahı, her derdin bir dermanı, her duyulmayanın bir fermânı vardır. Dallar kırılır, yapraklar dökülür, mevsim kış olur. Ama gün gelir; vaadinden asla dönmeyen Rahmân, geceyi sabaha, derdi dermana, dalı çiçeğine, göğü ve yeri baharına kavuşturur. Allah'ım bir bekleyiş içinde olan biz kullarına, beklediğimiz güzel haberleri tez zamanda nasip et lütfen..
Bir karış karı, keskin ayazı, tenha sokakları ile berrak bir kış sabahı. Böyle günlerde Ankara, dünyanın en güzel şehri olur; en meşhur şehri olduğu gibi..
farzet ki; geri gelmiş o gamsız devir. delicesine sevdiğin senin olmuş. bir bahar sabahı sahilde seninledir... yanan alnını alnına dayamışsın, o incecik elleri ellerindedir. farzet ki;
Reklam
1 Nisan Hakkında
Milletin sorgusuz sualsiz kabul ettiği günlerden Uyuyoruz❗ "15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir. En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler. Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada şehit edilir. İşte o gün bugündür 1 Nisan hristiyanlar arasında 'Hile Günü' olarak kutlanmaktadır." Kaynak:star.com.tr/guncel/1-nisand...
15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir. En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur`an bir elinde İncil `Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım` der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler. Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar `Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz` dediklerinde Haçlı ordusu komutanı `Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur` diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada şehit edilir. İşte o gün bugündür 1 Nisan Hristiyanlar arasında `Hile Günü` olarak kutlanmaktadır. Maalesef halkımız arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce Müslümanın katliam günü olan 1 Nisan, bir şaka günü olarak kutlanmaktadır.
1 Nisan şakasının gerçek yüzü;
15. Yüzyılın sonlarında, haçlı ordusu İspanya'daki Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale koruyabilmektedir. En sonunda 31 Mart gecesi kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil; şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler. Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, harçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz.. dediklerinden haçlı ordusu komutanı, "benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur," diye cevap verir ve BÜTÜN MÜSLÜMANLAR ORADA ŞEHİT EDİLİR. İşte o gün bugündür 1 Nisan Hristiyanlar arasında HİLE GÜNÜ olarak kullanılmaktadır. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Velhasıl bunu şaka olarak da yapan kutlayanlar bana göre o harçlı ordusundan farkı yok. Keşke ne olduğunu araştırıp öğrensenizde yapmasanız. Birazcık utanma duygusu, varsa yapmayın Allah aşkına.
Her gecenin bir sabahı, her derdin bir dermanı, her duyulmayanın bir fermânı vardır. Dallar kırılır, yapraklar dökülür, mevsim kış olur. Ama gün gelir; vaadinden asla dönmeyen Rahmân, geceyi sabaha, derdi dermana, dalı çiçeğine, göğü ve yeri baharına kavuşturur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.