Bu yıl izlediğim en iyi 10 film 1.Whiplesh 2.Kış Uykusu 3.The Grand Budapest Hotel 4.Nightcrawler 5.Blind 6.Boyhood 7.Gone Girl 8.Two Days, One Night 9.Calvary 10.Frank
Hınç nedir bilmeyişim, hınç konusunda aydınlanışım, –kim bilir bunda da uzun hastalığıma nasıl minnet borçluyum! Bu sorun öyle kolay değildir: İnsan onu hem güç içindeyken, hem de zayıflık içindeyken yaşamış olmalı. Hastalığa karşı genel olarak söylenecek bir şey varsa, o da hasta insanda asıl kurtulma içgüdüsünün, korunma ve savunma içgüdüsünün bozulmasıdır. İnsan hiçbir şeyden sıyıramaz kendini, hiçbir şeyle baş edemez, hiçbir şeyi geri çeviremez, –herşey yaralar. İnsanlar, nesneler sırnaşıkça sokulur, yaşantılar pek derinden koyar adama; anı, irin toplayan bir yaradır. Hastanın elinde bir tek büyük ilaç vardır bunlara karşı: Rus yazgıcılığı dediğim şey, o başkaldırma bilmez yazgıcılık; bununla Rus askeri sefere artık dayanamaz olunca, karın içine uzanıverir. Bundan böyle hiçbir şeyi kabul etmemek, üstüne almamak, içine almamak, hiçbir tepki göstermemek... Ölme yürekliliği değildir bu her zaman; yaşam için en tehlikeli koşullar altında yaşamı koruyan bu yazgıcılıktaki büyük sağduyu, metabolizmanın azalmasında, yavaşlamasındandır; bir çeşit kış uykusu istemindendir. Bu mantıkla birkaç adım daha gittik mi, bir gömütün içinde haftalarca Hind fakirine varırız...
Reklam
melquades- tuncel kurtiz jose arcadio buendia nın öldürdüğü adam-sami hazinses ursula - aliye rona jose arcadio buendia- ?çıkmazlardayım jose arcadio- ikinci sınıf bir aktör olsa da aklıma ilk gelen steven seagal. antonio banderas hafif daha uzun olsa şahane olurdu. bir de jose arcadioda olmayan çirkin bir surata sahip danyy trejo da var. üç
Yarasa Bombaları; Bir alçaklık olarak tarihe geçmiş olan 7 Aralık 1941 tarihinde, New Mexico'daki Carlsbad Mağaraları'nı ziyaretten dönen Adams, Japonların Pearl Harbor'ı bombaladığını arabasında öğrendi. Doktorun beynindeki sinirler derhal ateşlendi. Tutukluk yaptı demek daha doğru olur aslında. Aklına, Carlsbad Mağaraları'ndaki milyonlarca yarasa gelen doktor, savaşı bu şekilde kazanabilecekleri sonucuna vardı. Bütün bunlar kulağa ne kadar saçma gelse de, Doktor Adams'ın kafasında her şey yerine oturmuştu. Önerdiği şey, esas olarak, bir milyonun üzerinde yarasanın üzerlerinde yangın bombalarıyla şafak vakti bir uçaktan Japonya üzerine bırakılmasıydı. Uçuştan Önce sakinleştirilen yarasalar, yarı kış uykusu haline sokulacaktı. Uçak hedefin üstüne geldiğinde yarasalar bırakılacak ve düşerken kendilerine gelen yarasalar her tarafa uçmaya başlayacaklardı. Gece yaratıkları oldukları için, kolayca yanabilen Japon binalarında buldukları her deliğe gireceklerdi. Yaklaşık on beş dakika sonra, zaman ayarlı bombalar şehrin dört bir yanında binlerce yangın başlatacaktı. Hiçbir şehir böyle bir felakete karşı hazırlıklı olamayacağı için, 'yarasa bombardımanına' maruz kalan her şehir alevlere teslim olacaktı.
Bağışlanmış Hüzün acıkınca ya da gelince uykusu mırıltısıyla bir kedi duru bir ırmak gibi akar hayatımıza sevgili
'Bana dokunmayan yılan bin yaşaşın' deme alışkanlığımız var. Sıra 'bize' gelince de 'neden?' diye bir türlü anlayamama alışkanlığımız var. Olur olmaz her şeyi alışkanlık haline getirip onlardan kopamama miskinliğimiz var. Alışkanlığımızın kış uykusu bizi karanlık mağaralara doğru çeker ve uyandığımızda ıskalanmış bir yaşam asık suratla dikilir karşımıza.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Kim size mutlu olduğunu söylüyor ise ona kuşku ile bakın. Çünkü bilinç, mutluluğu sona erdiğinde algılar.
Sayfa 30 - agorakitaplığıKitabı okudu
Hafıza
Boşluğun yaraladığı hafızamız, anımsamayı da unutmayı da bilmiyor. Ayşegül Devecioğlu, Kış Uykusu
Nazım Hikmet
Rüzgâr, yıldızlar ve su. Bir Afrika rüyasının uykusu düşmüş dalgalara. Işıltılı, kara bir yelken gibi ince
Azizi bir gün, "Yeniden başlamayı ister misin?"diye sordu. "Hayır" dedim."kesinlikle hayır. Yeniden başlasam ne olacak? Ne yapayım? Başka bir yol olduğunu düşünsem de olmadığını biliyorum. Mantıken benim için başka bir yol yok. Eğer yüz kez yeniden başlasam yine aynı noktaya gelirim."
Reklam
"Dört Mevsim Bahar mezarına gömsünler sizi Yapraklar gibi buluştunuzdu Kokular gibi seviştinizdi Bahar mezarına gömsünler sizi Yaz mezarına gömsünler sizi İlk kezmiş gibi buluştunuzdu
Kubilay ve iki bekçinin anısına:
23 Aralık 1930'dur Gece yeşilimsi, Dağlar ak Bir altın çizgi gibi yerle gök Gün doğdu doğacak Don yoktur ama donmuştur sanki
Kubilay DestanıKitabı okuyacak
275 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"gelecek için kurduğumuz umutsuz hayaller, çoğu kez geçmişte göz ardı edip, kaçındığımız fırsatlardır." Psikolojinizi sorgulatacak olan roman sizi bambaşka bir yolculuğa davet ediyor. Bu yolculuğa çıkmaya cesaretiniz varsa o tren içinde kalmak da zorundasınız, kitabın sizi götürdüğü yoldan çıkamıyorsunuz. Özgürlüğünüzü kaybetmiş gibi hissediyorsunuz. Tamamen karamsar, soğuk ve sonu olmayan bir yol gibi.
Belleğin Kış Uykusu
Belleğin Kış UykusuMehmet Eroğlu · Agora Kitaplığı · 2006211 okunma
Resim