Entelektüel düşüncenin gerçek hedefi, verili bir oyunu oynamak, resmen tanınmış ihlallerin keyfini sürmek değil, bizzat oyuna meydan okumaktır. Böyle bir düşünce, başka türlü söylenebilecek, görülebilecek ve düşünülebilecek olan için alan açmak amacıyla akla uygun olanın verili çerçevesinden ayrılmayı, bir özdeşleşmeme sürecini gerektirir. (Ranciere, Uyuşmazlık)