Rivayet olunur ki Mimar Sinan gizliden sevdalandığı Kanuni’nin kızı Mihrimah Sultan için Edirnekapı ve Üsküdar’a birer cami yapmış. Öyle bir plan hazırlamış ki… “Mihr ü mâh” ay ve güneş demek olduğundan Mihrimah Sultan’ın doğum gününde Edirnekapı’daki caminin minaresinin üzerinden güneş batar batmaz, Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğarmış.
Geceler boyu gözünü kırpmadan öylece seyre dalan ay, niçin ikiye bölünmüş tam ortasından? Sahi neymiş derdi? Cevabı bilmeyene, “Aşk olsun!”
(Mehmet Tekiner Kış Üzümü Kitabından)
“Kalbin kelâmını sahibi bilir,göğsünde atınca senin mi sandın” ?
Bahar da çiçek açmak adetten,zemheri de kardelen olmaksa asaletten sayılır..
“Dünyanın iklimi ısınıyor ,insanınki soğuyordu .”
"Çünkü baharda çiçek açmak âdetten, zemheride kardelen olmak asaletten sayılır."
| Mehmet Tekiner
Fakat göz bu, her hakikati bilecek, her mesafeyi görecek degil ya! Gönül bu eksiği kapatmak için yok mudur zaten?
Sayfa 140Kitabı okudu
İçindeki bir damla bal hatırına keçiboynuzunun tamamını geveliyor ya insan. İşte o "bal" aşk...
Sayfa 41Kitabı okudu
Kalbin kelâmını sahibi bilir,
Göğsünde atınca senin mi sandın.
Mehmet Tekiner
Kış Üzümü kitabı
Bakmakla görmek arasında muazzam farklar vardır. Bakmak sadece gözle olur. Görmek için ise akıl ve kalbin devreye girmesi gerekir. Bakmak gözün hareketidir, görmek ise şuurlu bir bakışın.
Sayfa 140
Ruhunu yoksullaştıran, yoksunlaştıran ve yokuşa koşturan insan nereye giderse gitsin, mutsuzluk ıstırabını kronik bir hastalık gibi çekecektir. Çünkü kendine gelmek, sorumluluklarıyla yüzleşmek yerine kendinden kaçma yolunu tutmuş, hastalığını tedavi etmek dururken ağrı kesicilerle onu unutmayı yeğlemiştir.
Sayfa 37
Kalbin kelâmını sahibi bilir,
Göğsünde atınca senin mi sandın.
Kalbin kelâmını sahibi bilir,
Göğsünde atınca senin mi sandın.
Kalbin kelâmını sahibi bilir,
Göğsünde atınca senin mi sandın?
Kalbin kelamını sahibi bilir,
Göğsünde atınca senin mi sandın?