“Yaşamın bir tamamlanışına ulaşıldığında felsefe yapmak durur mu? Hayır, ancak o zaman hakiki felsefe yapma başlar.”
“Filozof hakikati değil ama insanlarda dünyanın tümden değişimini, metamorfozunu arar: o kendinin bilinci ile dünyanın anlaşılması için savaşır. Bir özümleme amacıyla, bir asimilasyon için mücadele eder: ortaya insanbiçimci,
Merve Özcan'ın yazarlık kariyerinin başlangıcından itibaren sıkı bir takipçisiyim. Bütün kitaplarını da okudum. Her kitabının benim için ayrı bir yeri olsa da favorilerimin arasına, bu kitabı da girmeyi başardı. Merve Özcan'ın kalemine aşina olanlar bilir ki okuyucularına asla içi boş bir kurgu sunmaz, tarzı olmasa dahi romanlarını
Yaşar Kemal, en korkusuz toplum eleştirmeni. Her kitabını, kitabın her cümlesini inanılmaz bir zevkle okuyorum her defasında.Büyüleniyorum resmen.. Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca çocuk kitabı olarak yazılan bir kitap aslında. Ama açıkçası bunu okuduktan sonra kitapla ilgili yorumlara bakarken okudum. Bana göre hiç de çocuk kitabı değil aksine büyüklerin okuması ve ders çıkarması gereken bir kitap.
Fillerle karıncaların savaşını anlatan, bir sömüren-sömürülen alegorisi olarak görülüyor roman.Asimilasyon, emperyalizm, işçi sınıfı oluşturma, modern kölelik, koyun gibi yaşayan halklar, yazarın eleştirdiği konular. Kitabın konusu ile ilgili kısaca bir özet geçecek olursam;Filler Sultanı gücüne güvenerek karıncalara savaş açar. Haklı ya da haksız olmak onun için önemli değildir. Gücünü kendinden milyonlarca kez küçük karıncalar üzerinde denemektir niyeti. Ancak karıncalar birleşir ve haksızlığa boyun eğmeden filler sultanlığını devirirler.
Diline, akıcılığına, kullanılan imgelemelere denilecek bir söz yok tabiki de. Eleştirmek haddime değil.
Kitabın son cümlesiyle son vereyim. "Kıssadan hisse dünyanın tüm karıncaları birleşince...
Ben, Öteki ve Ötesi
Kitabı altında daha küçük harflerle yazılmış açıklamayı okumadan önce psikoloji kitabı sanarak heyecan ile elime almıştım. Sonra açıklamayı okuyup İslam ve Batı dünyasını anlattığını öğrendikten sonra çok hafif azalan ilgim yine de kitabı almam için yeterli oldu. Aldığıma pişman olmadığım kitabın sizler için küçük bir
Tek parti döneminin Kürtlerle ilgili politikalarını tek bir cümle ile özetlemek gerekirse kısaca 'inkar, baskı, şiddet ve asimilasyon' politikalarıdır denilebilir.
İsmiyle bile bende merak uyandıran kitap, Gün Olur Asra Bedel.
Öncelikle kısaca konusundan bahsedeyim çünkü yorumumu yapmak için can atıyorum.
II. Dünya Savaşı yıllarında bozkırda trenlerin geçtiği bir aktarma istasyonunda geçiyor kitap. Bir gün ana kahramanımız Yedigey, arkadaşı Kazangap'ın ölüm haberini alıyor. Vasiyeti üzerine