Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
23 Nisan'da artık çocuklar makam sahiplerinin yerine geçmesin. Makam sahipleri çocukların yerine geçsin. Örneğin: Sanayi bakanı, en azından yarım gün sanayide çalışan bir çocuğun yerine geçsin. Ticaret bakanı, gün boyunca pazarda su satsın. Sağlık bakanı, sadece bir gece parkta yatsın. Ulaştırma bakanı, 3 kere halk otobüsüne binsin. Aile bakanı, çocuk esirgeme yurdunda 24 saat geçirsin. Kısacası; Onların sizin halinizden anlamasına gerek yok. Onlar daha ÇOCUK. Siz onların halinden anlarsanız, zaten tüm sorunlar çözülür.
BU GÜN 23 NİSANMI?
Bu gün 23 Nisan! Neşe dolamıyor maalesef insan! "Küçük hanımlar, küçük beyler... Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtın aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız." 23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,975 okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Hazin Suratlı Aslanlar Şövalyesi La Mancha'lı Don Kişot (Spoiler İçerir)
Öncelikle belirtmek isterim ki, ben bu kitabı, bu versiyondan değil, Süleyman Doğru'nun çevirdiği Koridor Yayınları'ndan okudum. Hikaye, La Mancha isimli bir şehirde, ismi belirtilmeyen bir kasabada, Alonso Quijano (İsminin bu olduğu kesin olarak bilinmiyor) adlı bir adamdan bahsederek başlar. Şövalye kitaplarıyla kafayı bozmuş olan bu adam, bir gün gezgin şövalye olmaya karar verir. Sevdiği kadını, kullanacağı atı, mahnazını bulduktan sonra bir sefere çıkmaya karar verir ve olaylar bu şekilde gelişir. Çok fazla detaya girmeye gerek yok ama gerçekten Don Kişot, bugüne kadar gördüğüm en havalı roman karakteri. Gerçekten bir zır deli olması bir yana, çok şiirsel konuşması ve kendinden eminliği ile kitabı sevmemi sağladı. Tabii, kitabı sevmemi sağlayan bir karakter daha var, o da dünyanın en iyi şövalyesinin en sadık yardımcısı Sanço Panço. Delilik konusunda Don Kişot'tan aşağı kalır bir yanı olmadığı gibi, kendisi zekası, komik kişiliği ve keyfine düşkünlüğü ile öne çıkıyor. Hatta kitapta Don Kişot ona bir ada vaat etmişti, ama o vâli oldu ve bu sadece 10 gün sürdü. Bunun nedenini ise 'Beni açlıktan öldüren münasebetsiz bir doktorun insafına kalmaktansa kendimi ekmek kırıntılarıyla doyurmayı yeğlerim' demişti. Kısacası, kitabı sevdim. Karakterler arasındaki diyaloglar, kitapta Şovalyemiz ve yardımcısı ile tanıştığı insanların hikayelerini dinleyip sorunlarına çözüm bulması falan filan derken dolu dolu ve beni tatmin eden bir kitap olmayı başardı.
Don Kişot
Don KişotErich Kästner · Can Yayınları · 20193,342 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bismillahhirrahmanirrahim. رَبِّ زِدْنٖي عِلْماً öncelikle eserin mektubat eserinin 19. mektup bölümünden iktibas edilerek yazıldığını ve bu bölümünde kendi içerisinde fırkaralara ayrıldığına açıklık getirerek başlamak isterim. eserin isminden de "Mu'cizat-ı Ahmediyye" anlaşılacağı üzere peygamber efendimizin(ص) mucizelerinden ve
Mu'cizât-i Ahmediye Risalesi
Mu'cizât-i Ahmediye RisalesiBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 2009509 okunma
Reklam
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
672 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Beni adeta ergenlik yıllarıma geri götürdü bu kitap. Uzun zamandır fantastik bir eser okumuyordum yıllar önce gerek Harry Potter serileri olsun gerek vampir günlükleri olsun hepsini bitirmiştim. Geçen aylarda sosyal medya hesabımda önüme bir reels düştü "Eğer Ejderhanı Nasıl Eğitirsin(How to train your dragon) film serisini seviyorsanız bu
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,141 okunma
Başka bir şey var! İçimdeki daha şeytani bir şey. Bazen gitmeyi düşünüyorum, biliyor musun? Bunu asla yapmam ama pılımı pırtımı toplayıp… …kısacası her şeyi terk etmeyi düşünüyorum. Bu çılgınca fikre kapılıyorum, bana söylemene gerek yok, çılgınca bir fikir olduğunu biliyorum Max.
Sayfa 170 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
— Hayır, hayatı derinlemesine anlama, acıyı küçümseme ve diğer konularda neden kendinizi yetkin gördüğünüzü bilmek isterim. Yoksa zamanında siz de mi acı çektiniz? Acının ne olduğuna dair bir fikriniz var mı? Şunu sormama müsaade edin: Çocukken hiç dayak yediniz mi? - Hayır, ailem bedensel cezalardan nefret ederdi. — Benim babam ise acımadan
Reklam
"Filistin'den geliyorum, Ürdün'den yani, Filistin kamplarından. Ürdün polisi beni yakalayıp sınır dışı etti. Kara Eylül'den bahsediyordum, küçük kralın sorumluluğundan, kısacası hoş karşılanmadım. Neyse, bil ki, gördüklerim dehşet verici; evet, dehşet. İnsanların orada olup biteni bilmesi gerek. Susuz kalmış çocuklar gördüm, tarırıya yalvaran anneler, işgalciye karşı savaşmak için şafakta çekip giden savaşçılar; sayısız şey gördüm ve Arafat'ın benden istediği bir metni yazdım. Arapçaya çevrildi. Bende yok, ama onu sana vermek isterim, iyi çevrilip çevrilmediğini söylemelisin; anlıyorsun değil mi, Filistinliler için, kelimeler açık seçik olmalı, yanlış anlama olmamalı, önemli.."
Sayfa 11 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Tenselliğin tinselleştirilmesinin adı, aşktır: Hıristi­yanlığa karşı büyük bir zaferdir bu. Bir başka zafer de, düşmanlığı tinselleştirmemizdir. Bu zafer düşman­lara sahip olmanın derin değerini kavramaya dayanır: kı­sacası, eskiden yapıldığından tam tersi yönde eylemeye ve sonuç çıkarmaya dayanır. Kilise, tüm zamanlarda düşman­larını yok etmek istemişti: biz, biz ahlaksızlar ve Deccaller, kilisenin varlığını sürdürmesinin kendi yararımıza olduğunu görüyoruz... Politik alanda da düşmanlık tinselleşmiştir ar­tık, — çok daha akıllı, çok daha düşünerek, çok daha acı­yarak. Hemen her parti, rakip partinin zayıflamamasının, kuvvetten düşmemesinin, kendi varlığını korumasının çıkarına olduğunu kavrıyor; aynı şey büyük çaplı politika için de geçerli. Özellikle yeni bir yaratım, örneğin yeni bir krallık, dostlardan çok düşmanlara gerek duyar: ancak kar­şıtlık içinde kendini zorunlu hisseder, ancak karşıtlık içinde zorunlu olur... “içimizdeki düşman”a da farklı davranmayız: düşmanlığı orada da tinselleştirmiş, orada da değerini kavramışızdır. Ancak çelişki dolu olmak pahasına verimli olunur; ancak ruhun gevşememesi, huzuru özlememesi ko­şuluyla genç kalınır...
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Geçmişin sürekli değiştirildiğini düşünün. Bir evren ki, düşünce polisleri etrafta kol geziyor, en ufak bir şüpheli durumda, hatta şüpheye gerek bile olmadan, tüm varlığınız her yerden siliniyor, var olmuş olduğunuza hiçbir kanıt bırakılmıyor, güç kimde ise onun gerçeğini kabul etmek zorunda bırakılıyor ve en önemlisi "ben" olmaktan
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,2bin okunma
bulutlara kanat çırpmak
Çarşaf silkeleyen komşumu manavın önünde gördüm. Elindeki filede iki paket makarna, üç kutu da konserve vardı. Bu işlerden pek anlamam, ama konserve kullanan kadın iyi bir ev kadını sayılmasa gerek. “Şu makarnayla konserveler yok mu,” diyorum içimden, “bunlar seni ele veriyor işte. Çarşafları, yatakları havalandırmak neye yarar, beni aldatamazsın. Bu işleri güneşi, havayı, kısacası dışarısını sevdiğin için yapıyorsun, temizliğinden, titizliğinden değil.Elinden gelse, kuş olup bulutlara doğru kanat çırpacaksın. Ne var ki, kaldırımlara çakılısın işte.”
Sayfa 36
1.244 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.