Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşlerdeki insanlar, gerçek kişilere göre daha kişilikli, daha hakikidir.
Sayfa 492 - Can YayınlarıKitabı okudu
Üçkağıtçılar, dolandırıcılar, katiller, hasta kişilikli insanlar, hiçbir zaman intihar etmeyi düşünmez; yaşarlar ve etrafındaki her şeyi yok ederler. Akıllı insanlar, soylular ve duygusal insanlar ise ölüme kaçarlar.
Reklam
Ne demişti Thomas Mann: “Yalnızca kayıtsızlık, özgürlüktür. Kişilikli biri özgür olamaz, kendi damgasıyla damgalanmıştır, eli kolu bağlıdır..."
Hayır demek, kendimize saygı duymaktır, kişilikli olmaktır, sağlam ve güçlü ilişkiler kurmaktır.
Vermek nedir? Çok kolay gibi görünüyorsa da bu sorunun yanıtı gerçekte karışıklıklarla belirsizliklerle doludur. Bu konuda en yaygın yanlış anlama, verme­nin bir şeyden «vazgeçme», bir şeyden yoksun kalma, bir başkasının uğruna kurban olma gibi anlaşılmasıdır. Kişiliği gelişmemiş, yönelimleri hep banacı, sömürücü ya da istifçiliğin ötesine geçmemiş bir kişi sevme edi­nimini böyle anlar. Bezirgan kişilikli biri karşılığında bir şey alarak vermeye hazırdır, ona göre bir şey al­madan vermek kandırılmaktır. Ama yönelimi üretici olmayan kişi verme sonucu yoksullaşma duygusuna kapılır, Böylece bu tür birçok kişi vermeyi red eder. Bazıları da vermeyi bir özveri duygusu olarak ele alıp erdem, sayarlar. Kişi vermelidir, çünkü vermek acı çekmektir, onlara göre vermenin erdemi, bir şey uğ­runa özveriyi kabullenmekte yatmaktadır. Onlar için vermenin almaktan daha iyi olduğu duygusu, yoksun olma acısının, alma sevincinden daha iyi olduğu anla­mına gelmektedir. Üretici bir kişilik için vermek, tümden farklı bir anlam taşımaktadır. Vermek, taşınılan gücün en üst düzeyde anlatımıdır. Verme edimi sırasında gücümü, zenginliğimi, kudretimi hissederim. Bu üst düzeyde yaşanılan canlılık ve taşınılan güç beni sevinçle dol­durmaktadır. Kendi kabıma sığmadığımı, har vurup harman savurduğumu, yaşadığımı, hissediyor, bu yüz­den de sevinçten uçuyorum. O Vermek almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığımın gücü yat­tığı için bu, boyledir.
Üçkâğıtçılar, dolandırıcılar, katiller, hasta kişilikli insanlar, hiçbir zaman intihar etmeyi düşünmez; yaşarlar ve etrafındaki her şeyi yok ederler. Beyefendiler, akıllı insanlar, soylular ve duygusal insanlar ise ölüme kaçarlar.
Sayfa 29 - PdfKitabı okudu
Reklam
Eğer anne ve baba, kendi bütünlüklerini gerçekleştirememişlerse, onların kendi içlerinde ve aralarında kuracağı ilişki sağlıksız olur ve yetiştirdikleri çocuklar da eksik kişilikli olarak yetişirler.
"Niçin okul değilde cami yapıyorsunuz" diye bağırdım ona. 'İnandığımız şeyi yaparız biz' diye bağırdı bana. "Neye inanıyorsunuz siz " diye bağırdım ona. 'önce camiye inanıyoruz yapıyoruz hamdolsun' " okula inanmıyor musunuz" 'dinimizi, inancımızı, büyüklerimize gerçek kahramanları öğreten okullara inanıyoruz ve yapıyoruz onları da yani İmam Hatip Lisesi değil henüz istediğimiz gibi ama biz halk olarak aramızda para toplayarak heyetler kurarak ve devletimizin arzusu olarak kurduğumuz okullarda yetişen çocuklar varya çok daha bilgili ve daha kişilikli daha saygılı tarihimizde hakkı olanlara, yıkanlara değil, yapanlara karşıdırlar müstemleke tipi kalkınmaya karşıdırlar bu tip kalkınmadan milleti kurtarmak isteyenleri asanlara ve karşıdırlar batının planlarını kendi düşünceleri sanan zavallılara '
“Bizim kaybettiğimiz de işte bu kişiliktir!”
*** Kişilik en büyük güçtür. Fertlerde olduğu gibi medeniyetlerde de kişilikli olan daima ayakta kalır. ***
Sayfa 209 - Ketebe yayınlarıKitabı okudu
... kötü kişilikli olanlar yüksek bir mevkiye gelene kadar kendi emellerini gizlerler. Ancak istedikleri konuma gelince planlarını uygulamaya koyarlar. Böyle kimseler, doğrulsun diye bir yere bağlanan köpek kuyruğuna benzerler. Köpeğin kuyruğu çözüldüğünde yine kıvrılır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.