Kısa ama etkili bir disyopya.
İnsanların “BEN”liklerinin tamamen yok edilip “BİZ” bilincinin yaratıldığı bu dünyada yine insanların isimleri yok. Rakamlarla ifade ediliyorlar. Biz vurgusu o derece vurgulanmış ki kahramanımız Eşitlik 7-2521 kendisinden biz diye bahsediyor hatta başta anlamakta zorlandım birkaç kişilk bir grup sandım Eşitlik 7-2521 i. Kitapta asla 1. tekil şahıs kullanılmamış çünkü böyle düşünmek yasak “BEN “demek suç..
Herkesten ayrı gülmek değil, gülümsemek bile yasak. Düşünmek en büyük suç.( İşleyen bir kafa ile doğmuş olmak bizim şehrimizde büyük bir suçtur. Kardeşlerimizden daha değişik olmak iyi bir şey değildir. Onlardan üstün olmak ise affedilmesi imkansız bir kötülüktür. syf:7 ).
Budala Fyodor Mihailoviç Dostoyevski'nin en iyi dört romanından biri sayılmakta.Yazar bu romanını 1868 yılında yazmış.Oldukça dikkat çekmiş yayımlandığı dönemde.Roman hakkında olumlu ve olumsuz yüzlerce görüş yazısı yazılmış.Günümüzde bile hala tartışılan ve üniversitelerde tez konusu olan bir roman Budala. Gelmiş geçmiş en iyi aşk romanlarından
Venüs rolü ile tiyatro sahnesine çıkan Nana güzelliğini tüm Paris’e tanıtma fırsatını buluyor. Nana’nın sosyal çürüyüşün mayasını taşıdığından habersiz olan hayranları, Nana’nın güzelliği karşısında zehirlenmeye başlıyor. Nana ise kendisine aşık olan erkeklerin kimisini canından ederken, kimisini de malından ediyor.
Natüralizm akımının öncüsü
Saat dörtte dört can ın etrafı dört duvar
Duvarların ötesi mayıs gülleri ve bahar
Analar ve bacılar ağlayacakmış ne çıkar
Bu gece "dörtlerin gecesi"
Dört göğüste yar diye yalnızca ateş yanar
Biri nöbet tutar - biri bildiri yazar
Diğerleri dört kişilk bir ateş kurar
Birbirimizi mutlu edemememiz yetmiyormuş gibi, yüreğimizin bize zaman zaman bağışladığı sevinci de birbirimizden esirgememiz mi gerekiyor? Efkârlı olduğu halde mutsuzluğunu gizleyebilecek, yakınlarının neşesini yok etmeden onu kendi başına üstlenebilecek kadar kişilk sahibi olan tek bir insan gösterin bana!
Sayfa 49 - Can Yayınları Fotoğraflı KlasikKitabı okudu
Huy (mizaç): Kalıtımla getirdiğimiz özellikleri vurgular. Tarifinde içedönüklük ve dışadönüklük gibi özellikleri barındıran, sıklıkla öğrenilmişlikten ziyade doğuştan geldiği kabul edilen davranışlardır. Bir diğer tanım, insanın yaradılışıyla gelen özelliklerinin tümüne “mizaç, huy” denir. Nitekim memlekette, “Can çıkar huy çıkmaz, huy canın
Eunha, kendi nişanlısı tarafından zehirlenerek öldürülen bir novel karakterinin bedeninde uyanıyor; Raelina. Eunha artık okumuş olduğu bir novel dünyasında ve Raelina değersiz küçük bir karakter. Novelin ana karakteri Beatrice'in eve dönme sebebini karşılıyor. “Öldürülen Arkadaş Meselesindeki” o arkadaş Raelina. Novelde neler olacağını bildiği için nişanlısı Francis ile ayrılmaya çalışıyor ama başarısız oluyor. Raelina bu dünyanın yabancısı ama novelin karakterlerini iyi tanıyor. Bunu avantajı olarak kullanmaya karar veriyor. Raelina'nın nişanlısını durdurabilecek ünvana ve güce sahip birine ihtiyacı var. Raelina bunu düşünerek novelin erkek ana karakteri Noah ile bir anlaşma yapıyor ve canını güvence altına alıyor. Olaylar gelişiyor vs vs
(Buradan sonra spoiler içeriyor!!!)
İlk öncelikle trafik kazası olmamasına üzüldüm. Gözlerim truck-sama'yı aradı.
Gerçek Raelina'nın Beatrice'in bedeninde olması çok iyiydi. Yan karakterler çok
iyiydi. Raelina'nın kardeşi Rosemary tatlıydı ama bir Adam değildi. Benim için Adam manganın açık ara en tatlı karakteriydi. Tabi bir o kadar da kalbi kırıktı...
Raelina'nın avcılıkta iyi olması ve silah kullanabilmesi manganın en sevdiğim tarafıydı. Korkunun onu caydırmasına izin vermeyen cesur bir kişiliği vardı.
Raelina’yla Noah mizaç ve kişilk açısından çok uyumlulardı. Sonuç olarak 10/10 luk bir manga.