Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı. Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları, duman, is, tıraşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı, hep bayağı şeyler… ama insan yedi canlıdır! İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir.
İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Karanlık basınca hepimizi koğuşa götürür, sabaha kadar kapalı tutarlardı. Avludan koğuşumuza dönmek bana her zaman güç gelirdi. Burası uzun, basık, havasız, içyağı mumlarının donuk ışığıyla aydınlatılan, ağır, boğucu bir kokuyla dolu bir odaydı. Orada on yıl nasıl yaşadığımı şimdi bir türlü anlayamıyorum. Ranzam üç tahtadan ibaretti; bana ayrılan bütün yer bu kadardı. Aynı ranzalarda, yalnız bizim odada otuz kişi kadar vardı. Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı. Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları, duman, is, tıraşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı, hep bayağı şeyler… ama insan yedi canlıdır! İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir.
Reklam
Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı. Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları, duman, is, tıraşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı, hep bayağı şeyler… ama insan yedi canlıdır! İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir.
Kışın kapıyı erken kapatırlardı. Herkesin uyuması için üç dört saat beklemek gerekiyordu. Yatıncaya kadar gürültü patırtı , kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları , duman, is, traşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı hep bayağı şeyler... Ama insan yedi canlıdır! İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir....
Burası uzun, basık, havasız, içyağı mumlarının donuk ışığıyla aydınlatılan, ağır, boğucu bir kokuyla dolu bir odaydı. Orada on yıl nasıl yaşadığımı şimdi bir türlü anlayamıyorum. Ranzam üç tahtadan ibaretti; bana ayrılan bütün yer bu kadardı. Aynı ranzalarda, yalnız bizim odada otuz kişi kadar vardı. Kışın kapıyı erken kapatırlardı;herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı.Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları, duman, is, tıraşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı, hep bayağı şeyler… ama insan yedi canlıdır! İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir.
Hava kararınca hepimizi koğuşa götürür, bütün gece kilitlerlerdi. Avludan koğuşumuza dönmek bana hep ağır gelirdi. Uzun, dar ve boğucu bir odaydı bu, ağır, boğucu bir koku salan yağlı mumlarla donuk bir şekilde aydınlanıyordu. Şimdi, orada on yılı nasıl geçirdiğimi anlayamıyorum. Ranzamda üç kalas vardı; bütün yerim bundan ibaretti. Bu ranzalarda tek bir odaya otuz kişi yerleşmişti. Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için dört saat beklemek gerekirdi. O dört saat boyunca gürültüler, hayhuy, kahkahalar, küfürler, zincir sesleri, duman ve is, tıraşlı kafalar, kederli yüzler, yırtık pırtık elbiseler, hepsi de yırtık pirtık, delik kaplı şeyler... Evet, insan dirençli! İnsan her şeye alışan bir varlık ve bence, onun için en iyi tanım bu.
Reklam
Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı. Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları, duman, is, tıraşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı, hep bayağı şeyler… ama insan yedi canlıdır! İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir.
Kışın kapıyı erken kapatırlardı. .
"Herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı. .Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar,küfürler, zincirlerin şangırtıları,duman ,is, traşlı kafalar ,damgalı yüzler, yamalı elbiseler ,hep aşağı, hep bayağı şeyler. .. Ama "insan yedi canlıdır ! İnsan herşeye alışan bir yaratıktır " ve sanırım ki bu onun en iyi niteliğidir. .. "
Sayfa 11 - Türkiye ış bankası klasikleriKitabı okudu
Ranzam üç tahtadan ibaretti; bana ayrılan bütün yer bu kadardı. Aynı ranzalarda, yalnız bizim odada otuz kişi kadar vardı. Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için üç dört saat beklemek lazımdı. Yatıncaya kadar gürültü patırtı, kahkahalar, küfürler, zincir şangırtıları, duman, is, tıraşlı kafalar, damgalı yüzler, yamalı elbiseler, hep aşağı, hep bayağı şeyler… ama insan yedi canlıdır ! İnsan herşeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu onun en iyi niteliğidir.
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu