Sen âşıktın; "bir" noktasındaydın, ucu vardı duygularının.
Ben yalnızdım; "sıfır" noktasındaydım, kısır döngü.
Hadi duygularımızı kodlayalım, duygusallığın uçurumuna koşalım ve güneş batarken bağıralım: 111001010 01001000010001111100101001011100111011001010
"Kitabın ana karakterleri kunduracı Kerim, idealist bir üniversite öğrencisi olan ve kurduğu bir dernekte davasını yürütmeye çalışan Murat, saygın profesör Asım Bey, Asım Bey'in oğlu İlhan, Bakan Yunus Bey, Veysel,...
Kitapta, Murat Bey'in kurduğu dernekte davaları uğruna çalışan gençler anlatılıyor. Dernek oldukça yoğundur ve konferanslara katılım da yüksektir. Fakat günün birinde herşey tersine gider ve dernek eski seyrini kaybeder. Gelen giden azalır.
Davasını bırakan Murat Bey derneğin anahtarlarını dava delisi Kerim'e bırakır ve gider. Fakat davasını bırakan sadece Murat Bey değildir. Asım Bey, Yunus Bey ve niceleri davayı bırakıp kendi hayatlarını kurmuşlardır. Ama İlhan babası Asım'ın yolundan gitmez ve davaya karışır. Kendi yolunda ilerler ve babası ile annesinin içinde bulunduğu hayattan uzak durur.
Veysel de babasının yolundan gitme kararı alır ve siyasete atılmaya karar verir. Bu bir kısır döngü olarak nitelendirilir. Gençlik yıllarında idealist olan, dava adamı olan insanlar menfaatleri uğruna yeri gelince davasını bırakan, hatta davasını kullanan insanlara dönüşmektedir. Büyük insanların çıkmasının önündeki en büyük engelin de bu olduğu düşünülür."
İNSANI ANLAMAYA ÇALIŞAN ŞAİR: İLKAY COŞKUN
fatihtezce EYL 7, 2022
+Uç İlkay Coşkun’un 7.kitabı. Şair, bu kitabına ağırlıklı olarak 2016 sonrası şiirlerini alsa da 2005 ile 2020 arasında yazdığı şiirlerini de serpiştirmiş. Gözde, Gaye, Vefa, Hüzün, Vatan, Tekerrür, Küçürek olmak üzere 7 bölümden oluşan +Uç, 2020 yılında KDY Yayıncılıktan aynı anda
Sanat filmi açar izlerim- Bu ne biçim filmdi ya, böyle bi sahne neden vardı tarzı yorumlar- filmle ilgili birkaç analiz okurum- wow ne muhteşem filmmiş ya şu sahnelerde Freud'a atıflar şu sahnede Godard'a göndermeler falan filan hmm.
KİTAP TAVSİYEM
"Seri Tutku"
ALINTILAR
_Yüreğinde mesken tutmuş acılar seni yiyip bitirirken,sessiz kalmak,yaşayabileceğin en yıkıcı duygudur...
_İnsanlar yaşıyordu,bir yerlerde can çekişler olsa da bir yerlerde gökyüzü acıyla kavrulmuş bir kızıllıkla sınansa da,insanlar yaşıyordu...
_Bir güneş vardır;öyle bir gün başlatır ki ardında
Kırık Pencereler Teorisi'sini bilir misin¿
Kırık bir pencereyi yenilemezsen, onunla yaşamaya alışırsın ve bir gün bir pencere daha kırıldığında "kırık bir pencere ile idare edebiliyorsam ikincisiyle de idare edebilirim" dersin...
Ve sonunda bir çöplükte yaşamaya başlarsın.
Yani, bir şeylerin kötüye gittiğinde izin verdiğinde daha da kötüye gider. Bir kısır döngü oluşur.
Harekete geçmelisin!...
Sıfır
Gülaydın begonviler, yaseminler sarkan sokaklardan gölgeleri kendinden uzun binaların yükseldiği şehrin boğucu sokakklarına akmak zorunda kalanlar, biten yazın ardından uzak yazların hayalini gelecek bahara bırakanlar, güzdüzleri yutarak uzayan gecelerin mevsimlerine bir türlü alışamayanlar, küskünler ordusunun bir neferi gibi yüzündeki gülücükleri saatleri umursamadan yaşadığı tembellik günlerinde unutanlar, kısır bir döngü içinde ekmek kapılarına koşmaktan başka çare bulamayanlar günaydın…
...Moda dairevi bir şey, dönüyor,
beş on yıl sonra geçmiş yıllarda çıkan bir ürüne geri gidiyor.
Falanca renk tekrar tedavüle giriyor.
Bu da bir başka kısır döngü...
Heyhat! Şimdi ben o duyguları unutmakla sanki mutlu mu olacağım? Ne gezer ... Dünyada var olan her şey, hep bir diğerinin yerine geçerek birbirini devam ettirdiği gibi duygular da bu şekilde değişir ve birbirinin yerine geçer.
Üzüldüğümde, gergin olduğumda yemek yiyorum. Yemek yediğim için kilo alıyorum. Kilo aldığım için üzülüyorum. Üzüldüğüm için tekrar yiyorum. Bu kısır döngü sürekli devam ediyor.🤦♀️
~E. K.