Her şeye homurdanmaya alışmış bir kimse, firsat kapiyi çalınca bile gürültüden yakınır. (Conidences)
Çalışma masamın başında insanların değişim direncini mükemmel bir sekilde formüle eden bir söz bulunur. John Maxwell'in su sözü: "Insanlar ,değişmemelerinden dolayı çektikleri acı, değişmelerinden dolayı çekecekleri acıdan daha fazla oluncaya kadar değişmezler." Bunun üzerine defalarca düşünmek gerektiğini düşünüyorum
Ataleti yenmekte zor olan nokta ilk hareketi yapmaktir. Gerisi genellikle kendiliğinden gelmektedir. Bozulan arabayı ittirmeye başlarken fark etmissinizdir. Arabayı "yerinden oynatmak" için gereken kuvvet, yerinden oynadiktan sonra gerekenden daha fazladir. Bu kural kendiniz için de geçerlidir. ilk hareketi yapmak çok önemlidir.
Atalet aşısıyla bağışıklık sistemini güçlendirmek, atalet hakkinda bilinçlenmek mümkündür. Tip deyisiyle, tedavi teşhisle baslar ve erken teshis hayat kurtarır!
Ataleti yenmenin maliyeti onun oluşmasını önlemenin maliyetinden daha büyüktür.
Bu koca evrenin geliştirebileceğimizden emin olabileceğimiz bir tek noktasi vardır; kendimiz! (T. Henry Huxley)
Sonunda acı getirecek zevklerden kaçınabileceğini, sonunda zevk getirecek acilara dayanılabileceğini düşünüyorum. (Montaigne)
Kendinizden başka hiçbir güç sizi durduramaz. (David Thomas)
Hayat, bir bisiklete binmek gibidir. Pedalı çevirmeye devam ettiginiz müddetçe düşmezsiniz. (Claude Pepper)
İnsanları başarısızlık bölgesinde durduran ne?
Yıllar önce bir gün, bir tatil köyünde seminer için konuşma sıramın gelmesini bekliyordum. Birden aklıma bir soru geldi.
İnsanların çoğu başarısızdı, mutsuzdu, yaşadığı hayattan memnun değildi ama bu durumu değiştirmeye dönük güçlü bir çaba içerisinde de değildi.
Bu insanları durduran neydi?
Seminer başlar başlamaz katılımcılara sordum:
Hayatta
Motivasyonun başarıdaki rolü nedir? Dale Carnegie nin deyisiyle: "Başarı
yolunda sürat, istegin siddeti kadardir." Basalı olmak, güçlü bir istekle baglar.
Karsilastigmız olayı yorumlama seklimiz duygusal durumumuzu belirliyor.
Duygusal durumumuz ise davranislarmizi belirliyor.
Davranslarmiz ise ürettigimiz sonuçları (basarı ya da basarsizlik) belirliyor.
Gömlegimizin en üstündeki dügmeyi bir alt delige ilikledigimize nasil ki diger tüm dügmeler de yanlış delige ilikleniyorsa, yararsiz yorum sekli de yararsiz duygular, yararsiz duygular ise yararsiz davranışları üretir .
.Evrensel birbilgelik söyledir:
"Düsüncelerine dikkat et , söze dönüşürler; sözlerine dikkat et, eyleme dönüşürler; eylemlerine dikkat et, alışkanlık olurlar; alışkanlıklara dikkat et, kişiliğin olurlar; kisiligine dikkat et, kaderini biçimlendirir."
Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar; önce haysiyetlerini sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.
~MK ATATÜRK
Sayfa 16Kitabı okuyor
Hareket üreten duygular
Onur ve takdir duygusu:
İçimizdeki sövalyenin açığa çikip bizi asil bir seyler yapmaya davet etmesi.
Cesurr Yürek filminde denildigi gibi: "Her insan bir gün ölür. Ama serefli bir sekilde ölmek firsati bir kez daha karsiniza çıkmayabilir!"
Hareket üreten duygular
Cosku ve moral:
içteki istegin cosarak kisiyi bir seyler yapmaya zorlaması.
Istiklal Marsinda denildigi gibi:
"Hangi çılgın bana zincir vuracakmis sasarim/yırtarım dagları enginlere sigmam tasarim."