Beklentisizlik
Kişisel deneyim ve düşüncem unutunca tekrar okumak için yazıyorum : Hiçbir kimseden (ebeveynler dahil) hiç bir şey beklemiyorum inancım, yaşayış biçimim ve maddiyatım kendi çabalarım sonucu oluşan ürünlerdir "Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak.Ve bütün umudum da kendimde." -Montaigne
Bildiği, gördüğü, büyüdüğü ilişkiler ağını tekrar tekrar kurar bazı insan. Eleştirildiği, önemsendiği veya yüzüstü bırakıldığı ilişkilerin içinde bulur kendini, tekrar tekrar. Yuvayı yeniden kurar, yuvadadır. Bu bilgi, insanlık için yeni. Ana babaya çekimden bahsetmiyoruz, bebeğin büyüdüğü evdeki ilişki ağını yetişkin hayatında tekrar kurma eğilimini konuşuyoruz. Hepi topu 100 yıllık bilgi bu. Halkın bilişindeki yerini almadı. Oysa toplumun önemli bir kısmı kişisel ilişkilerinde, iş hayatında, hatta oy verirken, savaşırken, sanatsal bir faaliyet içinde veya kavga ederken büyüdüğü ilişki ağını, yuvayı yeniden kurar. Bütün insan faaliyetini kastetmiyorum, buna dikkat edin lütfen. Zaman zaman ve kişiden kişiye değişen dozlarda görülür bu durum. Bu çok basit anlayışın ortaya çıkması binlerce yıl aldı. İnsanın birey olarak duruma ayılması, görmesi, yeni ilişki motifleri kurabilmesi terapi içinde dahi yıllar gerektirir. Bunun nedeni, yuva ören bir kuştan daha bilinçli, iradeli, sorumlu olduğu duygusu içindedir insan. En çok da suçluluk hissine avlanır, kendini olmadığı kadar ve olmadığı meselelerden mesul hissederek, sahte bir bilinç, irade, suçluluk sarmalında yuvarlanır gider. Belki yeniyle, sonsuzlukla yani muhatap olmanın bir bedelidir bu. Olabilir yani, hiç bir canlının sırtında böyle bir yük yok gibi. Herhangi bir hayvan türünün hayatı ağır bir nevroz vakasından beter şekilde zorlantılı tekrarlarla dolu. Bundan bunalan, dertlenen tür insan sanki. Uzaktan düşüncem bu yönde, tabi kediler böcekler ne der bu işe bilemiyorum:)
Reklam
O,evveldir,ahirdir.Kişisel anlamda en temel düşünceniz,gününüzün ilk düşüncesi Allah olmalı.Bu dünyada bırakacağınız en son şey,uyumadan önce yapacağınız en son şey Rabbinizi düşünmek olacaktır.Bugün Rabbin için ne yaptın? Bu önemsiz mahluk bugün senin için ne yaptı?Yatağa gideceğim ama tekrar uyanabilecek miyim,yoksa senin huzuruna mı çıkacağım bilmiyorum.İlk ve son düşüncem...
Peaky Blinders
"Kişisel geçmişinin, yargılarını etkilemesine izin vermemelisin. " .... (Kişisel düşüncem:Bu mümkün değil.!)
Barış Manço🎈 “Yüzüklerin efendisi. Bıyıkları Göktürklerden, uzun saçları ise Oğuzlardan. En iyi bildiği dil, çocuk dili. Bununla birlikte. "İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil, tatlı dildir.” de demiş, hani nasıl desem ki; halkın çoğunun hor baktığı eşeğe şarkı bestelemiş güzellikte bir insan.. Vefatından hemen önce buruk bir röportajında, şu sözleri sarf etmiş; Ben insanlara hayatım boyunca doğrulukları anlattım. Geldiğimiz konum dolayısıyla bu doğrulukları anlatmanın pek fazla işe yaramadığını görüyorum. Bir üzüntü var tabii ki. Bir hüzün var itiraf edeyim ki. Ama yapmam da lazım. Bunu bırakıyorum. Bundan sonra bu işi de bırakıyorum... Bu kadar uzlaşmaz, bu kadar kavgacı, bu kadar çözümsüzlüğü arayan bir yaşam felsefesini benimsemiş bir ortamda benim şarkılarıma insanların ihtiyaçları yok. Kişisel düşüncem bu. Narin bir psikoloji olarak baktığımız çocuklar söz konusu olduğunda, Türkiye'ye çocuk programı konseptini ilk getiren kişilerden olması sebebiyle de yeri apayrı Barış Manço'nun. Fakültede hocaların Rogers'ın “Kendini geliştirme” kavramına örnek teşkil edecek kişi olarak misâl verebildikleri tek kişi oldu şimdiye kadar.. Barış Manço denildiği zaman, herkesin çocukluğundan gülümseyerek hatırladığı en az bir anısı gelir aklına. Buna rağmen görünüşe bakılırsa, gönlü buruk ayrılmış Barış Manço aramızdan. Aradan geçen 22 seneye bakıldığında, dün ile bugünü karşılaştırmalı ve kendimize sormalı..“ Galiba, adam olamadık çocuklar.. 🍁
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
⛅️ “ Yolun keyfini çıkar, sonucu düşünme. Mutluluk bir tutumdur, daha sonra olacaklara veya herhangi bir dış etkene bağlı değildir. Mutluluk şimdi ve buradadır. “ . Sizlere bugün #bugünkalanhayatımınilkgünü satırlarından sesleniyorum. O kadar keyif alarak ve o kadar faydalanarak okudum ki ben bu kitabı. Ne söylesem az. Okurken her
Reklam
Barış Manço'nun vefatından hemen önce buruk bir veda tadındaki son röportajı : İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil tatlı dildir.. "Şu an albüm yapmamı gerektirecek bir neden görmüyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu ortam benim bir daha albüm yapmamı gerektirmiyor. Türk halkı var olduğu bugüne kadar, dört bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz, tarihinin en kavgalı, en uzlaşmaz, en gürültülü patırtılı dönemini yaşıyor. ben bu karmaşa içinde bir daha albüm yapmayı düşünmüyorum. ben insanlara hayatım boyunca doğrulukları anlattım. geldiğimiz konum dolayısıyla bu doğrulukları anlatmanın pek fazla işe yaramadığını görüyorum. bir üzüntü var tabii ki. bir hüzün var itiraf edeyim ki. ama yapmam da lazım. bunu bırakıyorum. bundan sonra bu işi de bırakıyorum... hayranlarım bir tepki gösterirseler ben duyarım onları. çok sanmıyorum. sonuçta güzel bir albüm çıkartıyorum işte. zaman zaman televizyon programları yapmaya devam edebilirim. konser de veririm belki. yani onlar başka şeyler. ama türkiye'nin içinde bulunduğu şu günler, bu kadar uzlaşmaz, bu kadar kavgacı, bu kadar çözümsüzlüğü arayan bir yaşam felsefesini benimsemiş bir ortamda benim şarkılarıma insanların ihtiyaçları yok. kişisel düşüncem.. o zaman daha huzurlu bir ortamda yani ben de daha huzurlu ortam istiyorum o zaman. evet buna hakkım var. bunca sene konuşmuş, ettiği laflar dinlenmemiş bir insan olarak huzurlu, kavga edilmeyen bir ortam istiyorum yani...."
STALİN'LE WELLS’İN RÖPORTAJ Stalin: Burjuvazinin iyiliğine inanmıyorum; başkanlar gider, başkanlar gelir... 1934 yılında HG Wells, o dönem başkanı olduğu Uluslararası PEN kurumuna dahil olmakla ilgilenen Sovyet yazarlarıyla buluşmak için Moskova’ya gelir. Burada bulunduğu sırada Stalin onunla bir röportaj yapması için izin verir. Wells’in
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.