Hayatımı değiştiren kitap!
Hayatımı değiştiren film!
Hayatımı değiştiren olay!
Ne çok duyuyoruz değil mi böyle cümleleri hayatta? Peki hiç canlı örneği ile karşılaştınız mı?
Yıllar yıllar önceydi. - Tamam o kadar yaşlı değilim kabul ediyorum.- Üniversite sıralarındaydım. Çocuk Edebiyatı dersimize giren hocamız "Güneşin Çocukları" diye
Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun.
Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe
İlk adım olarak, nasıl dingin olunacağını öğrenmeyi öneriyorum. Somut konuşacak olursak bunun anlamı, diyelim on dakika boyunca, hiçbir şey yapmadan oturmak ve elden geldiğince hiçbir şey düşünmemek, sadece kendi içinizde olan bitenin farkına varmaktır. Bunun kolay olduğunu sanan kişi bunu yapmayı hiç denememiş demektir. Zira deneyen kişi bu işin
Okumaktan ve yazmaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu, çünkü çevremde saygıya layık beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum...
Kitabı bitir bitirmez Franz Kafka'nın "Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?" sözü geldi aklıma. Uzun bir süreden sonra bir kitap okuduktan sonra gerçekten de sarsıldığımı fark ettim. Kitap bir kişisel gelişim kitabı değil tabi ki. Fakat içimizdeki şeytanı -ya da