Kitap isminden de anlaşılacağı üzere, anda nasıl kalmamız gerektiğine dair kılavuzluk eden kişisel bir gelişim kitabı. Sıkça zihnimizin bizi ele geçirip bizimle bir oyuncak gibi oynadığına değiniyor kitapta, bedenimiz olduğumuz yerde olsa da zihnimiz farkında olmadan tonla şey düşünüyor. Ama yazar bunların artık geride kaldığına, düşünmemiz gereken tek şeyin şu an olduğuna değiniyor sıkça ve bu yüzden de anda kalmamız gerektiğine dair epey tekrara düşüyor ve bu da uzunca süre okuyunca sıkıcı oluyor.
Tüm kitaptan ziyade beni en çok etkileyen kısım, sessiz olup zihnimizin içinden geçenleri yargılamadan, dışardan bir göz gibi izlememizi istediği kısımdı. O an içimde aslında hiç ait olmadığım başka bir benin olduğuna şahit oldum... :"))
Yazarın hayat hikayesini de okuyunca, kitabı nasıl bir psikolojiyle yazdığını düşünmeden edemiyor insan. 29. yaşına kadar depresyonda olup bir gece ansızın ruhsal bi aydınlanma yaşaması epey ilgi çekici ve insan ister istemez bu aydınlanmayı yaşayacak mıyım ben de diye sorgulamadan edemiyor. :'))
Kitap tavsiye edebileceğim kitaplar kategorisine girmeye hak kazanmıştır. :))
Herkese esenlikler dilerim.