O tarihlerde herhangi bir tutuklu için nedenli nedensiz, aleyhinde kanıtlar bulunsun bulunmasın, kötü ihtimalin gerçekleşmesi işten bile değildi; kanıt yoksa yaratılırdı, hatta buna bile gerek yoktu,
Hocam hâlâ haberleşiriz. Bir gün 'Whatsapp' profili-ıme şu bahsettiğim iki arkadaşımla olan fotoğrafımı koydum. Eski sevgilim fotoğrafı görmüş ve mesaj attı. Dedi ki:
"Hani sürekli bana, kıskanmıyor musun, diye soruyordun ya.
Kıskanmadığımı söylüyordum. Şu an seni kıskanıyorum, çünkü yanımda değilsin!" Yine bir şey diyemedim. Hocam işte o
an beni gerçekten sevdiğini hissettim.Kıskanmak bir ölçüt değil, "Seven insan kıskanır" yoru
mu doğru değil. Seven değil sahip olmak isteyen kıskanır.
Sevmek... sahip olmak... Çok farklı şeyler.Daha sonra flörtleştiğim biri oldu. Yolda selâmlaştı
ğım cinsiyeti erkek olan tüm arkadaşlarımdan kıskanıyor
du. Sevgilim olmamasına rağmen bakışlarıyla zaten ya benihapsediyor ya karşı tarafa gözdağı veriyor ya da kendini yiyip bitiriyordu.Ben artık sevmekle kıskanmanın apayrı kavramlar oldu
ğunu düşünüyorum. Kıskançlığın altında yatan çok çeşitli di
namikler olabilir: güven eksikliği, bağlanma problemi, özgü
ven eksikliği... Ama bu dinamiklerden biri kesinlikle sevmek
değil."