Ey her gönül bahçesinin parlaklığı, ey her evin penceresi, güneşin her zerreyi bir inci tanesi gibi parlatır.
Ey her çaresizin imdadına yetişen, ey her âvârenin yeri yurdu, sığınağı, sen her düzenciyi düzeltir, yola getirirsin, her masaldan maksat sensin, her kıssadan alınan hisse sensin.
Ey dümdüz, usûl boylu selvinin hasreti, ey padişahlar padişahlığının parlaklığı; dilerim ki dostlara lâyık bir dost veresin dostlara.
Her başta senin sevdan, her dudakta senin şarapların…
Şerbetlerinin feyzi olmadıkça dünya bomboş bir kadehten ibaret.
Her padişah senin yoksulun, şahininin en bayağı avı; ey biteviye her şeyi, herkesi halden hale döndürmesi, her deliye zincir kesilen.
Her ışığın bir ateşi vardır, her gülün bir dikeni; her yıkık yerdeki defineyi korumak için de bir yılan bulunur.