Gece ve Demir Parmaklık okuduğum bu kitabı çok beğendim evvela yazarımızın üslubu mükemmel bir sadeliğe sahip gönüllere hitap eden akıcı bir kitaptı kitapta mahkumların yaşadığı zorlu süreçten bahsedilmiş onların nasıl aşağılandığını makam sahibi insanların kendinden alt tabakadaki insanları nasıl ezdiğini anlatıyor yine inayet hanımın lüks bir hayat içinde nasıl mahkum olduğunu, bütün hislerinin nasıl bastırıldığını, sonradan duygularının esiri olduğunudan bahsediliyor kitabı okudum ve beğendim herkese tavsiye ederim.
Selamlar. Çok uzun zamandır kitaplığımda duran bu kitabı sonunda okuma fırsatı bulabildim. Tyler annesini kaybetmiş ve psikolojik sorunları olan bir genç. Lisede arkadaş çevresi ile de sorunlar yaşayınca okuldan ayrılıyor. Ancak sorunlar peşini bırakmıyor. Ayrıldığı okuluna gidip öğretmenlerini ve öğrencileri rehin alıyor. Ve hesaplaşma vakti başlıyor. Bu hesaplaşmanın sonuçlarını okudukça çok şaşırıyoruz. Aslında ilk başta kitap bana çok karışık geldi. Tyler harici bir çok arkadaşı dostu kardeşinin gözünden olayları okuyabiliyoruz. Kitaptaki olayları anlamak için anılar ve tweetler de dahil olunca ilk 100 sayfada sıkılabiliyoruz. Ama daha sonra kitap açılıyor. Son 100 sayfasında da neredeyse kitabı elinizden bırakmayacağınız kadar sürükleyici bir hal alıyor. Ancak konusu itibarıyle 15 yaşından küçüklerin okunmasını tavsiye etmiyorum. Biraz karışıklıktan sonra sizi merakta bırakacak bir kitap arıyorsanız bir şans verebilirsiniz. Ancak 18 yaşından büyükseniz çok fazla bir beklentiye girmeden bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Çünkü kocaman kitap bir kaç saat içinde geçiyor ve cevaplanmamış bir çok da soru bırakıyor. Kitapla kalın.
Kendi kendine günde bin kere "Şu dünyada hiçbir şeyin kıymeti yok ," diye tekrarlamak;kendini ebediyen aynı noktada bulmak ve bön bön bir topaç gibi fır dönmek...
Serinin ikinci kitabından selamlar. Keşke üçüncü kitabı okumak için sabırsızlanıyorum diyebilseydim. İlk kitapta okuduğum dünyayla bunun alakası yoktu sanki.
Oradaki o masalsı hava, karakterlerin arasındaki güçlü bağ maalesef bu kitapta yoktu.
Serinin her kitabı 3 karakterimizden birini anlatıyor diye sevinip Baldair'ı daha yakından tanıyacağımızı zannederken birden garip bir hikâyenin içinde bulduk kendimizi.
Jax ve Erion'ı sadece birkaç sayfa okumak üzdü beni. İlk kitapta karakterin arasındaki diyaloglar öylesine eğleceliydi ki aslına bakarsanız ikinci kitabı okumamdaki en büyük etken buydu. Onları okuyamamak bir yana bir de Raylynn hikâyeye dâhil olunca işler daha da sarpa sardı.
Güçlü kadın karakter sevdiğimi hep vurguluyorum ancak bu başka bir şeydi. Sinir olmanın da ötesinde baya nefret ettim kadından. Saygısız, bencil bir karakterdi. Asla sevemedim. Seveceğimi de sanmıyorum. Annesine olanlar elbette beni üzdü. Annesinin intikamı almak için verdiği savaş takdire şayan... Gel gelelim karakter nefretlik. Ayrıca Aldrik prens de Baldair kapı kolu mu? Bu adama neden saygı duyulmuyor. Güçlü kadın okuduk da güçlü erkek karakter neredeydi o sırada?
Raylynn bir tek Baldair'a biberonla süt içirmedi yani. O derece ezmişler adamı. Bu kitap olmamış maalesef. Son kitapta muhtemelen Erion'ı okuyacağız. O yüzden devam edeceğim. Zaten sonu Hava Uyanıyor serisine bağlanacak. Okumak için de güzel bir motivasyonum olduğunu düşünüyorum. Raylynn karakterinin Altın Muhafızlar'a nasıl katıldığını öğrenmek istiyorsanız okuyun derim. Aksi hâlde (bence) direkt üçüncü kitaba geçilebilir.
Prensin KılıcıElise Kova · Yabancı Yayınları · 2022185 okunma