Çehov 1895 ‘te tiyatro eleştirmeni ve dramaturg A.S. Suvorin’e yazdığı mektupta Martı’dan şöyle söz eder. “Üç kadın, altı erkek karakterin yer aldığı, manzaralı (göl görünecek arkada) dört perdelik bir komedi; bolca edebi lakırdı, az aksiyon, seksen kilo kadar da aşk... Tüm dramaturji kaidelerinin aksine piyes forte başlayıp, pianissimo bitecek.”
93 sayfalık bir oyun. Tiyatro şeklinde ele alınmış. İlk defa bu tarz bir kitap okudum. Çehov’un daha önce iki eserini okumuştum bu kitabını da beğendim. Akıcı, sürükleyici. Oyunun karakterleri kendileriyle, hayattan beklentileriyle, başarı, mutluluk, kıyaslama, yetersizlik arayışındalar. Bazen diyologlarıyla bazen sahnelenmeyi beklerken oyun provası yaparken daha iyi tanıyoruz karakterleri.
Genç treplew yazmaya hevesli, kendine özgü bir yazar. Trigorin ise dünyaca ünlü, kendini kanıtlamış, özgürce yazmayı seven bir yazar. Bu iki yazar sembolizm ve Natüralizm gibi edebi akımların değerlendirmelerini yapıyor. Trigon kendi akımını yaratıyor..
Bir oturuşta bitirdim ince ve sürükleyici olduğu için ayrıca ilk defa bu tarz okuduğum içinde farklı geldi ve sevdim diyebilirim...