İblisler, büyüler, alevler....
Sanırım kurguda iblis ve şeytanlar olunca hayal kırıklığına uğramak zor bir durum haline geliyor. Öncelikle eğer yakışıklı iblis lordlara hevesiniz varsa tam yerindesiniz. Kitaba gelirsek tam kıvamındaydı bence. Hikayeye güzel bir giriş yaptık ne az ne çok bilgi. Evren hakkında bilgimiz var ama gelecek olayları tam kestiremiyoruz. Karakterlerde bi o kadar değişik. Okuduğumuzu sandığımız kişi aslında o değil. Böyle kurguları seviyorum. Tahmin edilebilir olsa da okuma zevki veriyor.
Kitap kısa olmasından dolayı da sıkmadan okutuyor ve diğer kitaplara heyecan bırakıyor. İkinci kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum
Farkediyorum ki insanın kurguladığı hayat hep yarım kalıyor. Yerli yerine oturmayan, iğreti duran çok şey var.
Anlıyorum ki hayat hep beklenmedik şeylerdir.
Kural böyle . . .
Sen yürüyeceksin ve beklenmedik şeylere hazır olmanın çarelerini arayacaksın .
İyi de . . . .
Bir şey beklenmiyorsa ona hazırlıklı olmak nasıl olacak?
Bir romcom için sevdiğim tüm tuşlara basan bir kitap olacaktı ama olamadı. Önce iyi yanlarından bahsedeyim. Ana kadın karakterin hafif çılgın biraz ağzı bozuk olmasını severim. Ki Willa öyle bir karakter. Erkek ama karakterin sert bir duruşunun olması ki Cade’i ilk kitaptan biliyoruz. Bir de üstüne bekar baba. Oğlunu seviyor, ailesine düşkün,
"Belki de birazcık hassas yapıdasın, şahit olduğun şeyler seni çabucak üzüyor, insanlarla yaşadığın tartışmalar kafana takılıyor, gerilimli ilişkiler, rekabet seni yoruyor. Ya da diğerlerinin kolayca yaptığı şeylerde bile sen korkuyorsun ya da kendini kaygılı hissediyorsun. Bugüne kadar bu tür özelliklerine hep kurtulunması gereken yükler gibi bakmış olabilirsin, olsun. Ama hassas ve duygusal yapını, senin var oluşunun dokusunu oluşturan kumaş gibi düşünebilirsin. Bu değişebilecek birşey değildir. Bundan dolayı böyle özelliklere sahip olduğun için özür dilememelisin. Herkesin bir yapısı var ve sen de böylesin."
"İnsan-hayvanların gelip gitmelerini, kampta dolaşmalarını izliyordu. İnsanoğlunun kendi yarattığı tanrıları izlemesine biraz benzer bir şekilde bakıyordu onlara. Hakikaten üstün yaratıklardı onlar, tanrıydılar. İnsanlara göre tanrılar nasıl mucizeler yaratırsa, insanlar da Beyaz Diş'in bulanık anlayışına göre öyleydi. Onlar efendiydi; bilinmeyenin her türlüsünün ve imkânsız güçlerin sahibi, canlı olan ve olmayan her şeyin hâkimiydiler. Hareket eden şeylere boyun eğdiriyor, duran şeyleri hareket ettiriyor, kuru odunlarla ölü yosunlara can vererek onlardan güneş renkli, yakıcı ve ısırıcı canlıyı üretiyorlardı. Ateş yakanlardı onlar! Tanrıydılar!"
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Merhaba
Eski Türk filmlerini özlüyor ve hatırlamak istiyorsanız buyrun
HEP O ŞARKI
Münire çocukluğundan beri komşu konaktaki Cemil Bey'e âşıktır . Babası ; Cemil Bey'in hareketli yaşamı onaylamaz e tabi statü de çok önemli , zengin olmak o ayrı bir detay :) neyse..Üst düzey konumda bir ailenin görgüsüz oğlu ile evlendiriyorlar Münire yi . Bu evlilik ne Münire' yi mutlu eder ne de eşini...Yaşanan bir olay örgüsünden sonra Münire baba evine döner .. ve bir şekil de çocukluk aşkı ile yolları kesişir
Sonra.... okey tamam spoiler yok buraları çok güzeldi ..
Bu hikayeyi ise Münirenin ağzından dinliyoruz bu aşkı kaleme almaya karar verir ve kitap şekline getırmek ister ölümsüz kılmak adına .. evet romantik :)))))
Bir detayda yazarımızın bu kitabı kadın ağzından yazması ve kitap içinde ki tüm duygu ve yoğunluğu hissettirmesi ni çok değerliydi
Tavsiyedir
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,285 okunma
Doğal afetler insanlık tarihinin vazgeçilmezi, korkularının ve büyük acılarının kaynağı olagelmiş ve varlığını devam ettirmeye de devam ediyor. İnsanlık tarihinden de eski olan doğa olayları kuvvetle muhtemelen dünyanın sonuna kadar devam edecek ve hatta Dünya’nın sonunu da getirecek.
Doğa olayları yeryüzündeki tüm insanlığı etkisi altına alan, bir coğrafi bölge ile sınırlı kalmayan, son pandemide de görüldüğü gibi insanlığın ortak noktası.
Bu kitap da Orta Çağ’da Avrupa’yı etkisine alan doğal afetleri ve sebep olduğu sonuçları ele alıyor. Kitapta 14.yüzyıla girerkenki doğal afetler ile başlayarak bu yüzyılda meydana gelen olayları anlatıyor. Bu olaylar içerisinde; depremler, seller, volkanik patlamalar, kıtlıklar, iklimsel olaylar, hayvansal hastalıklar vs. gibi olaylar ele alınmış. Anlatılan konular dönemin kaynaklarından alıntı yapılarak, istatistiksel grafikler ve tablolar kullanılarak ve konuyu yansıtan görseller ile birlikte desteklenerek içerik zenginleştirilmiş.
Kitabı çok büyük bir ilgi ile okudum ve bilmediğim çok şey öğrendim. Misal İngiliz Terlemesi diye bir salgın hastalığın olduğunu, zamanında Ortadoğu’dan Avrupa’ya kadar havayı toz bulutlarının kapladığını ve bu durumum yaklaşık 18 sürdüğünü vs. gibi konuları ilk defa duydum.
Yazarın daha önce “Kara Ölüm” kitabını okumuş ve beğenmiştim. Bu kitabı da çok güzeldi.
Tanrı'nın ÖfkesiTolgahan Karaimamoğlu · Kronik Kitap · 202317 okunma