Allah herkese sevdiğiyle ten, kafa ve kader uyumu versin; öbür türlüsü insanı canlı canlı mezara koyuyor. Tobias ve Cece bunun en canlı kanıtı. Ben böyle bir kimya, böyle bir nefret, böyle bir aşk okumadım.
Hislerimi allak bullak eden sinirlerimi zıplatan kitapları seviyorum ve bu kitap onlardan birisiydi.
İtalyanlarda Dante, Fransızlarda Tobias, arkadaşlar. Yayalım. Yarısına kadar kendisinden nefret ettirip sonra delicesine aşık eden başka bir karakter okudum mu, zannetmiyorum. Kesinlikle ilk kitaptan çok daha iyiydi. Cecelina’nın güçlü ve zehirli bir kadına dönüşmesini izlemek hem çok yaralayıcı hem de gerekliydi. Birkaç defa da gözlerim dolmuş olabilir. İlk kitabın bittiği yerden başlayan kitabımız, kardeşlik hakkında bütün sorulara cevap veriyor ve Cecelia, Dominic, Sean ve Tobias dörtlüsüne neler olacağını görüyoruz. Üçüncü kitabı yakında gelecekmiş. Bence “Göç” doyurucu bir final kitabıydı ama daha fazla Tobias ve Cece’ye hayır demem.