Kadınların ve küçük kızların hayalle gerçeği ayırt edemeyeceğini varsaymamalıyız. Cinayet romanları okuyan her erkeğin seri katile dönüşeceğinden korkmuyorsak, küçük bir kızın, sırf bir filmde öyle gösterildi diye aşkı bulmak için denizkızından insana dönüşmesi gerekeceğini düşüneceğini neden varsayıyoruz ki?
Sayfa 217Kitabı okudu
-Kendimi mutsuz ve bomboş hissediyorum. Sanki bir parçam kaybolmuş gibi. Artık hiçbir şeyin anlamı yok.
+Kitabını bitirdin, değil mi?
-Evet. Hayatım bu kadarmış.
Sayfa 14Kitabı okudu
Seninle aynı kitabı okuyan birini görmek yeni en yakın arkadaşını bulmak gibidir.
Sayfa 43Kitabı okudu
Ömrümü okumaya adayarak, aynı anda birden çok hayat yaşıyorum.
Sayfa 51 - Yabancı Yayınları
"Yazılan şunca kitap , şunca roman, şunca şiir, bir tek insanın kalbine sığan bir tek aşkı anlatmaya güç yetirebiliyor mu ? "
Ölmek istiyor muydum?
Oysa daha yeni doğmuş gibi hissederken… Daha yeni güveni, aşkı, dostluğu, sevgiyi tatmışken… Daha ilk romanımı bile okumamışken… Ölünür müydü bu kadar erken? Terk edilir miydi sevgili daha hiçbir şeyi yaşamamışken?
Sayfa 259Kitabı okudu
Kitap aşkı! -koşullar!-
×
...bir KİTAP! Dört ay boyunca elime tek kitap almamıştımve bir kitabı, insanın birbirine eklenmiş kelimeleri, satırları, sayfaları görebileceği, farklı, yeni, yabancı, dikkati başka yerlere... × - bir kitap! Bir kitap! Ve düşünce, kafamda bir şimşek gibi çaktı: Çal o kitabı!...
Goethe için geçerli düstur şudur: feragata evet, fakat bu dünyada dolu dolu bir hayat yaşamak için; bu dünyada düşmanca bir tavırla şehvetin öldürülmesine hayır. Bu onun tabiat dindarlığıyla alakalıdır. Bununla birlikte o asla İslam tasavvufunun çevresinden kopmaz. Goethe, dünyayı reddetmeyen Allah aşkı için bizzat Müslümanların amme şahidi, sufi ve şair Hafız'a istinat etmektedir. Kur'an'da müteaddit defalar öte dünyadan, kâfirler için cehennem cezalarından ve inananlar için cennet mükafatlarından bahsediliyorsa, o zaman insanlar bu Mukaddes Kitap'ta daha bu dünyada, daha doğrusu tabiatta, Allah'ın müessiriyetini fark etme, buna sevinme ve buradan kendi menfaatini temin etme yönünde teşvik edileceklerdir.
Sayfa 193Kitabı okuyor
Eski zamanlardan beri bir tane bile dile getirilmeyen aşk olmamıştır. Gerçekten sevdiğin halde susmak, çok inatçı bir gönül rahatlığının kanıtıdır. Sevdiğini kelimelere döküp söylemekten utanır insan. Herkes için geçerli bu. Lakin aşkın özü, bu utancı görmezden gelip azgın dalgalarının içine atlıyormuşçasına sevgini haykırdığın yerde yatar. Sessiz kalanların aşkı zayıftır. Egoisttirler. İşin içinde kişisel bir çıkarları vardır. Gelecekte ortaya çıkabilecek sorumluluklardan korkuyorlardır. Böylesine aşk denebilir mi?
Aşkı âşıklarda arama. Aşk, aşığın aynası değildir, bu nedenle körler çarşısında ayna satılmaz. Aşk kelime değil ki deftere kaydedesin, aşk paragrafları talan eder. Aşkın kitaba sığmayışı bundandır. Kitap yorum işidir, aşk yorumlarda yormaz yolunu. Aşkın kendisi başlı başına ucu bucağı gözükmeyen yoldur. Yola girenin geri dönüş hakkı yoktur.
Sayfa 34
