216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Oyuncak Tamir hanesi
Öyle bir kitap ki kalbinizin en gizli köşelerine dokunup ben buradayım artık sakinleş yalnız değilsin diyor. Çok uzun zamandır listem de olduğu halde sürekli ertelediğim bir kitaptı oyuncak tamirhanesi alır almaz da bir kaç gün içinde bitirdim. Doğru mu yaptım bilmiyorum ama Metin hocanın üslubunu çok sevdim. Sanırım diğer kitaplarını alıp okumam için güzel bir sebep oldu. Oyuncak Tamirhanesini okudukça aklımdan sürekli Cemil Meriç'in şu sözleri geçti kitap bir limandı benim için kitaplarda yaşadım. Ve kitapta ki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.. Hem de çok..
Oyuncak Tamirhanesi
Oyuncak TamirhanesiMetin Karabaşoğlu · İz Yayıncılık · 2018975 okunma
339 syf.
·
Puan vermedi
Şimdi okudum bitti bu kitap da gerçekten okumuş oldum mu, siz(okuyanlar) gerçekten okumuş oldunuz mu? Anlamak, anlamak, anlamak. Her kelimesini, her cümlesini kazımak aklıma. Unutmamak. Öğrenmek. Tek bir sayfasına 30 dk verdiğim oldu. Neden? Çünkü yabancı kelime çokluğu, çünkü bilmediğim yazarlar topluluğu, çünkü eserler ve eserler, çünkü
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
Reklam
%25 (85/339)
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu bir biyografidir ama kimin biyografisi? youtube.com/watch?v=NvryolG... Çocukluğumun nasıl geçtiğini pek hatırlayamasam da hatırladıklarım da evimle sınırlı. Bunun başlıca nedeni de galiba çocukluğumun evimde geçmesi... Babam sınıf öğretmeniydi. Hatıralarım arasında odama gelmesi ve "100 Temel Eser" adlı kitapları (ki
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
339 syf.
·
Puan vermedi
"Kimim ben ? Hayatını ,Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi."  -Cemil Meriç Fikir adamı. Kitaplara tutkun. Onun için kitaplar birer liman sığınmak için. "Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı." Hayatını insanları aydınlatma yoluna vakfetmiş, okumuş ve bu uğurda gözlerini kaybetmiş, okuduklarını, yaşadıklarını ve fikirlerini süzgecinden geçirip, sade ancak etkileyici bir biçimde yazmış olan Cemil Meriç. Bu Ülke. Bizi biz yapan değerleri, bize aktarılmaya çalışan, bize benliğimizi kaybettirmeye çalışan şeyleri tüm açıklığıyla kaleme alıyor yazar. Etkli bir üslup ve özgür düşünceyle. Düşünce. "Düşünceye sınır çizilmez." diyor kitabında. İslamiyetin en ciddi demokrasi olduğunu vurguluyor yazılarında. "... Demokrasinin ta kendisidir İslamiyet. Ama Batı'nınkinden çok daha başka bir ruh ikliminde gelişsen, çok başka umdelere dayanan bir demokrasi" Bu denli tesirli kitaplar okuduktan sonra hep aynı düşüncede oluyorum. Ne kadar geç kalmışım okumak için. Ve acaba bu kitap gibi kaç kitaba daha geç kalmış bulunmaktayım ?
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
339 syf.
·
Puan vermedi
Cemil Meriç; fikirlerin ve kitapların adamıdır. Her fikre saygı duyan ve cahillikten, batılaşmadan kaçınmak için kitaplara sığınmış, ağır ve sivri bir dille bu ülkeyi, tek ırk, tek beden içerisine koymuş ve Bu Ülke ‘yi yazmıştır. Bu Ülke, Cemil Meriç ‘in deneme türündeki bir kitabıdır. Cemi Meriç, denemelerinde bir çok şeyi eleştriyor. Bunlardan
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
339 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
  Cemil meriç'in yüreğinden dökülen bu derin cümleler kitabı tekrar tekrar okunası bir kitap kılıyor. Elbette okunup bir köşeye atılacak bir kitap değil. İdeolojik kitapları çok severim, hele de bunu yazan manevi değerlere sahip biriyse..    Kitabını şöyle tanıtıyor cemil meriç:  "Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen bu mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti kemiğimin kemiği."    Bu ülkeyi cemil meriç'ten dinlemeliyiz.. Cemil Meriç bizim insanımız, bizden biri, yani içimizden.. kendini "Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi.." olarak tanıtır. Aynı acıyı paylaşıyor, aynı heyecanı yaşıyoruz..    Kitap bir limandı onun için, ondan başka sığınacak bir kalesi yoktu. Ve kitaplara böyle aşık birinin, hayatının en verimli cağında, gözlerini kaybetmesi çok üzücü gerçekten..   Çok Şey söylemek istiyorum Cemil Meriç hakkında ama tek bir şey söyleyebilirim; beni tefekküre sürükleyen, derinden etkileyen biri..
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kimim ben? Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi.” Münekkit, sosyolog ve bir tefekkür adamı Cemil Meriç Jurnal’de böyle tanımlar kendini. Onun yeri her zaman kütüphanelerdi ve kendini soyutladığı Fildişi Kule. Yazdıklarını denize atılmış bir şişeye benzetiyordu Meriç. "Denize atılan bir şişe her kitap. Asırlar, kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar, belki açmazlar." Yalnızdı. Yalnız ve sevgiye muhtaç. Tenin açlığı, ruhun açlığı, çocukluğundan beri içinde açılmış gediklerin birer yansıması. Çocukken de yalnızdı. Göçmen bir ailenin oğluydu Meriç. Göçmen bir aile, düşman bir çevre ve keşfedilmesi zorunlu bir dünya… Yaşıtları oyunlar oynarken, o oldukça farklıydı. Dört yaşında okumayı öğrendi. Kitapların dünyasına ilk o zaman girdi. Yalnız kalmak, dışlanmak ve kitaplarda yaşamak. Kitaplara kaçış bir teselliydi, bir limandı. Başka dünyalara girmek, başka karakterlerde yaşamak. Bu duygularını mektuplarda şöyle dile getiriyor “Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı. Bir kanat darbesiyle Olemp, bir kanat darbesiyle Himalaya. Ayrı bir dil konuşuyordum çağdaşlarımla. Gurbetteydim. Benim vatanım Don Kişot’un İspanyası’dı, Emma Bovari’nin yaşadı şehir. Sonra Balzac çıktı karşıma, Balzac’ta bütün bir asrı yaşadım, zaman zaman Votren oldum, Rastinyak oldum. Dört bin kahramanda dört bin kere yaşamak.”
Jurnal - Cilt 1 - 1955-1965
Jurnal - Cilt 1 - 1955-1965Cemil Meriç · İletişim Yayınları · 20183,060 okunma
339 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabı bitirdikten sonra hissettiğim ilk şey, gerçek bir yol yorgunluğu oldu. Çünkü 'Bu Ülke' gerçek bir fikir ve edebiyat yolculuğu. Kişilerden kitaplara, fikirlerden hayatlara, dur durak bilmeyen içsel bir yolculuk... Hayatınızın bir yerinde Cemil Meriç'le yani bu değerli fikir ve söz ustası ile karşılaşmak, beraberinde onlarca yazarla, onlarca kitapla karşılaşmanın güzelliğini tattırıyor... Bu Ülke, kitaplığınızın bir rafında, kendi sırasında usul usul oturacak bir kitap değil... Coşkun, öfkeli, biraz küstah, kabına sığmayan, içinde hiçbir şey tutmayan bir kitap... Siz bıraksanız dahi, sık sık yerinden fırlayıp yanınıza gelip size yeni birşey anlatacakmış gibi... Son söz kitaptan gelsin: "Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı. Bir kanat darbesiyle Olemp, bir kanat darbesiyle Himalaya. Ayrı bir dil konuşuyordum çağdaşlarımla. Gurbetteydim. Benim vatanım Don Kişot'un İspanyası'ydı. Emma Bovari'nin yaşadığı şehir. Sonra Balzac çıktı karşıma, Balzac'ta bütün bir asrı yaşadım, zaman zaman Votren oldum, Restinyak oldum. Dört bin kahramanda dört bin kere yaşamak...
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,2bin okunma
Geri15
60 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.