Kurtlarla Koşan Kadınlar adında enfes bir kitap var. Orada der ki: "Kadınların yaşlarını yıllarla değil de, savaştan kalmış yara izleriyle saymaları daha iyi bir fikirdir." Ya sizce?
Sayfa 269 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kolay değildi babadan, anadan nefret etmek. Nefret ettiği halde yine de onlardan sevgi dilenen bir çocuk gibi, kırk beş yaşında, evet, kırk beş yaşında bir çocuk gibi yanlarında yörelerinde dolanmak, kendini beğendirmeye, sevdirmeye çalışmak, yaptığı her şeyi içindeki öfke ve nefret duygusuyla hep o küskün halle yapmak, büyüyememek, tam olamamak, kendini ait hissedememek, güvensiz ve tedirgin baba evi ziyaretlerinde susmak, susmak ve durmadan susmak kolay değildi. Bunların hepsini Besim Usta bilirdi. Sırtını dayayabileceği bir babaya öyle ihtiyacı vardı ki, yıllar boyu ördüğü bütün duvarları kendine baba diye ördü. Her ördüğü duvarın önüne çöküp yaslanır ve bir yorgunluk sigarası içerdi. Ben yaptım, elimin emeği, alnımın teri der ve yaslanır; sırtındaki o elin yokluğunu tuğlalarla, duvarlarla doldurmaya çalışırdı.
Sayfa 14 - BesimKitabı okuyor
Reklam
Yanmış kitap kokusu
-Ben öldürmedim kızımı. İntihar etmiş kendisi sabahın seherinde. Ne duyduk, ne de gördük. Anası uyandırayım diye odasına girdiğinde asılı bulmuş öyle. Bizler fakiriz; ama hiç bir şeyini de eksik etmedim. Her gün aş pişer bu hanede. Bayramda seyranda giyim kuşam da alırdık. Okumak istedi, ona da yok demedik. İstesem, okutmazdım mesela. Hevesini
Sayfa 80 - Kerasus Kitap
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Alıntılara sığmayan kitap...
Biz insanlar, diğer varlıkların ne üstünde ne de altındayız. Bilge kişi der ki: Gökyüzünün altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı kaderin emri altındadır.
Namık Kemal, İntibah'ta der ki, "İnsanoğlu her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, fakat yine de her adımda mezara biraz daha yaklaşır. Her nefesini ömrünü uzatmak için alır, fakat yine de her nefes alışta ömründen bir nefeslik zaman eksilir. ”
Reklam
"Günümüzün Abdi ağalarını görün işte!"
Çantalarımızdan çıkarılan gazeteleri, romanla­rı, dergileri, karın üstüne tepeleme yığdılar. Rastlantı­ya bakın ki, kitap yığınının en üstünde, ünlü romancı­mız Yaşar Kemal'in İnce Memet'i ile Maksim Gorki'nin Ana romanı görünüyordu. İnce Memet, "Günümüzün Abdi ağalarını görün işte!" der gibi anlamlı bir biçim­de kalmıştı kitap yığınlarının üstünde.
Sayfa 97 - CAN YAYINLARIKitabı okudu
Hz. Mevlana der ki, "Dert; Allah'ı anmana vesile olacaksa, tüm dünya malından yeğdir. Dertsiz dua, soğuktur. Dertli dua gönülden, aşktan gelir” (Mesnevi, Cilt 3)
Hz. Mevlana der ki, "Dertli kişinin tereddüt ve elemlerle dolu evi vardır. Onu dinlemek, o eve pencere açıp onu havalandırmak demektir” (Mesnevi, Cilt 3).
"Kadınların , kendilerini belirleyememesi, belirlemekten mahrum edilmesi ve belli normlara göre kadınlaştırılması! İşte bütün bunların oluşturduğu temel duygu , korku ve utanma! Erkeklerin kurduğu toplumun belirlediği alanın dışına çıkmaktan korkmak, babanın sözünü dinlemeyince başına geleceklerden korkmak, abi baskısından korkmak, eşin ve eşin erkek akrabalarının ne söyleyeceğinden korkmak... Giyinmekten utanmak, konuşmaktan utanmak, cinsel tacizleri ifşa etmekten utanmak, toplumsal değer yargılarının dışına çıkmaktan utanmak,' El âlem ne der?' Sorusunun yanıtından utanmak , sevmekten ve âşık olmaktan utanmak, dokunmaktan utanmak, serbestçe dolaşmaktan utanmak , giderek kadın olmaktan utanmak..."
Sayfa 99 - Yediveren yayınlarKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.